Erol T.'nin Olayı

Mart ayında öldüğü iddia edilen Erol T.'nin yaşadığı korkunç olay, İstanbul'un Kadıköy ilçesinde gerçekleşti. Sokakta yaşayan ve alkol zehirlenmesi geçiren 60 yaşındaki Erol T., hastaneye kaldırıldığında, bir şekilde tam anlamıyla yaşadığı ve etkilenenlerin çıkarlarına aykırı bir durum oluştu.

Olayın Başlangıcı

Olay, 2024 yılı Şubat ayında başladı. 17 Şubat'ta polise yapılan bir ihbarda, yerde yatan bir adamın çevrede rahatsızlık ortamı oluşturduğu bildirildi. Olay yerine gelen polis, daha önce ticaretle uğraşan Erol T.'yi sokağın ortasında buldu. Erol T., polis araçlarına alkol ve kolonya içtiğini söyledi ve aniden fenalaştı.

Hastane Süreci

Hızla Göztepe'deki özel bir hastaneye kaldırılan Erol T.'nin 'alkol zehirlenmesi' nedeniyle hayatının kaybettiği bildirildi. Kardeşi Erdoğan T., hastaneden gelen haberle birlikte, Erol T. hakkında 'ölü' olarak kayıtlı olduğunu düşünerek Adli Tıp Kurumu'na gidip kardeşini teşhis etti. Mart ayında Erol T.'nin cenazesi Aksaray'da defnedildi.

Gerçeğin Ortaya Çıkışı

Ancak gerçek kısa süre sonra anlaşılacaktı. Temmuz ayında Erol T.'nin hayatta olduğu anlaşıldı. 18 Temmuz’da Kadıköy Hasanpaşa Polis Merkezi'nde ifade veren Erol T., kendisi hakkında yapılan ölüm kaydının hatalı olduğunu belirtti.

Banka Bilgisi ve Mezarın Açılması

Hastanede geçirdiği süre boyunca ne olduğunu hatırlamadığını söyledi ve olayın karmaşasına dair bilgiler verdi. Kendisi, yerel bir bankadan gelen bir telefon sayesinde gerçekten hayatta olduğunu öğrendiği aktarıldı. Erdoğan T., kardeşini teşhis ettikten iki hafta sonra kendisine ulaşan bir banka görevlisinden aldığı bilgiyle şaşkına döndü.

Sonuçlar ve Sistem Sorunları

Erol T., Göztepe Şehir Hastanesi’nde kalmış ve kendisinin ölmediğini belirtmişti. Bu gelişmelerden sonra, defnedilen cenazenin mezarı açıldı ve gerçek kimliğin belirlenmesi için gereken süreç başlatıldı. Erol T.'nin yokluğunda ortaya çıkan karışıklık, geçmişte benzer durumların yaşanmasıyla ilgili endişeleri gündeme getirdi.

Sağlık Sistemine Dair Sorular

Bu olay aynı zamanda, sağlık sistemindeki eksikliklere dair önemli soruları gündeme getirdi. İnsanların hayatı hakkında yanlış kararlar alınmasının tehlikesi bir kez daha gözler önüne serildi.