The Atlantic dergisinin haberine göre, Savunma Bakanı Pete Hegseth dahil olmak üzere üst düzey ABD'li yetkililer, Yemen'e yönelik saldırı planlarını tartıştıkları Signal uygulamasındaki grup sohbetine yanlışlıkla The Atlantic'in genel yayın yönetmeni Jeffrey Goldberg'i ekledi. Bu durum, kritik savaş planlarının ifşa edilmesine neden oldu.

Paylaşılan mesajlar, yaklaşan saldırıların operasyonel detaylarını, hedefleri, ABD'nin kullanacağı silahları ve saldırıların sıralamasını içeriyordu. Golberg'in saldırıya ilişkin bilgileri aldıktan sadece iki saat sonra, ABD Yemen'deki Husi hedeflerine yönelik bir dizi hava saldırısı başlattı.

Hegseth, Yemen'e yönelik askeri operasyonun asıl amacının güçlü bir mesaj vermek olduğunu belirterek, "Bu konuda kamuoyunun bir yanlış anlaması olabilir. Asıl gerekçemiz, Husilere karşı güçlü bir mesaj iletmek," dedi.

Operasyonun kamuoyuna anlatılmasının zorluklarına da değinen Hegseth, "Aktarmak her açıdan zor olacak. Yanlış yönlendirilmiş algılarla karşılaşabiliriz. İşlerimizin nasıl gittiğini anlatmak zorundayız," ifadesini kullandı. Vance ise, Avrupa'nın güvenliği konusundaki umursamazlığa dikkat çekerek, "Avrupalıları kurtarmaktan sıkıldım. Harekete geçmek zorundayız," dedi.

Hegseth, Pentagon'un gizli bilgilerin sızdırılmasını önlemek için sıkı önlemler aldığını ve gazetecilere bilgi sızdıran yetkililerin belirlenmesi amacıyla yeni denetim sistemleri uygulamayı planladıklarını söyledi.

Ulusal Güvenlik Konseyi, bir gazetecinin telefon numarasının grup sohbetine nasıl eklendiğini araştırdıklarını duyurdu. Bu durum, güvenlik açıklarının ne denli ciddi sorunlar yaratabileceğinin bir örneği olarak görülüyor. Beyaz Saray, sızdırılan mesajların gizli olup olmadığını açıklamasa da, askeri operasyonlarla ilgili bilgilerin genellikle korunması gerektiğini vurguladı.

Bu tür olaylar, ABD'nin uluslararası ilişkilerinde ve askeri stratejilerinde şeffaflık ve güvenlik arasında bir denge gözetme çabalarının ne denli riskli olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.