Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışmada 1000. gün geride kaldı ve bu süre zarfında ikili ilişkilerde tarihi bir dönüm noktası yaşandı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, nükleer doktrinini imzaladıktan kısa bir süre sonra, Ukrayna'nın ABD'den tedarik edilen ATACMS füzeleri ile 115 km uzaklıktaki Rus hedeflerini vurduğunu duyurdu. Bu, Ukrayna'nın Batı desteğiyle gerçekleştirdiği ilk büyük saldırılardan biriydi.

Ukrayna, daha sonrasında İngiltere tarafından gönderilen Storm Shadow füzelerini kullanarak Rusya’nın derinliklerine saldırdığını açıkladı. Bu saldırılar karşısında Rusya’nın tepkisi gecikmedi.

Putin, Rusya topraklarının Batılı füzelerle vurulmasına karşılık olarak, hipersonik uydu uzaktan kumanda edilen yeni orta menzilli balistik füzelerini denediklerini duyurdu. “Bu saldırı, ABD’nin orta ve kısa menzilli füze üretme çabalarına bir yanıt niteliğindeydi” ifadelerini kullanarak, gerilimin tırmanışına dikkat çekti.

Putin, ABD’nin küresel savaş politikalarından ve Kuzey Atlantik İttifakı’nın (NATO) Ukrayna’daki etkilerinden dolayı duyduğu endişeyi dile getirdi. “ABD, dünyayı bir çatışmaya sürüklüyor; bu durum uluslararası güvenliği tehdit ediyor” dedi.

ALMANYA’DAN KESİNLİKLE İLK AÇIKLAMA

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, yükselen gerilimler üzerine önemli bir açıklama yaptı. Scholz, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik balistik füzeler kullanmasını "korkunç bir tırmanış" olarak değerlendirdi.

“Bu durum, savaşın ne kadar tehlikeli ve öngörülemez olduğunu ortaya koyuyor” diyen Scholz, Putin’in kullandığı orta menzilli füzelerin gerilimi kat kat artırdığını belirtti.

UKRAYNA’DAN KRİTİK ADIM

Sıcak gelişmelerin ardından Ukrayna hükümeti, olası saldırılar nedeniyle parlamento oturumlarını iptal etti. Gelecek oturumun Aralık ayında gerçekleşeceği açıklandı.

KREMLİNDEN YENİ AÇIKLAMALAR

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya’nın saldırısında ABD’ye bilgi vermek zorunda olmadıklarını ancak saldırıdan 30 dakika önce bilgi verdiklerini açıkladı. “Bu, Batı’ya bir uyarıydı” diyen Peskov, Putin’in her zaman diyalogdan yana olduğunu vurguladı.

Putin’in, gerilimi azaltma ve barışçıl bir yol izleme konusundaki açıklamaları, durumun ne denli karmaşık olduğunu gösteriyor. Tüm bu gelişmeler üzerine uluslararası toplumun ne yönde bir tavır alacağı merakla bekleniyor.