Ülke

Sedat Peker, Köfteci Yusuf hakkında açıklamalarda bulundu

2024-10-10

Yazar: Zeynep

Kamuoyunda "Köfteci Yusuf'a çökme davası" olarak bilinen davada adı geçen suç örgütü lideri Sedat Peker, Köfteci Yusuf'un ürünlerinde domuz eti tespit edilmesine yönelik açıklamalarda bulundu.

Peker'in avukatı Ersan Barkın, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada Sedat Peker'in görüşlerine yer verdi. Barkın şu ifadeleri kullandı:

"Müvekkilim Sayın Reis Sedat Peker, Köfteci Yusuf’un şubelerinde domuz eti satıldığına yönelik haberlere isminin karıştırılmasından son derece rahatsız olmuştur. Köfteci Yusuf restoranlarının sahibi Yusuf Akkaş, dönemin etkili yetkililerine yaranmak amacıyla, iddianamede açıkça olayla ilgisiz olduğu tespit edilen müvekkilimin hakkında devam eden bir davada, mağdur olduğunu belirtip, kendisinin sanık haline getirilmesine neden olmuştur. Bu son derece adaletsiz ve hakkaniyete aykırı bir davranıştır.

Müvekkilin domuz eti ile ilgili yorumu ise şudur: Devletin bir kişiyi uyuşturucu ticareti ile suçlaması gerektiğinde, bu uyuşturucunun varlığını kanıtlaması nasıl zorunluluksa, ürünlere domuz eti karıştırıldığı iddialarında da, bu etlerin ilmiki delilleri ile kanıtlanması zorunludur. Türkiye’yi temsil eden bir marka haline gelmiş ve 12.000 kişiyi istihdam eden bir işletme hakkında bu tür suçlamalar yapılırken, daha hassas ve adil davranılması gerekmektedir. Müvekkilim, muktedirlere yaranmak amacıyla kendisine haksızlık yapan kişi hakkında görüşlerini bu çerçevede oluşturmuştur. Aslında konu, herkesin kendisine uygun bir biçimde davranmakta olduğu gerçeğidir.

NE OLDU?

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın taklit ve taşıyıcı listesine dâhil ettiği markalar ve ürünler açıklanmıştı. Listede yer alan ve yüzlerce şubesi bulunan Köfteci Yusuf'a ait Bursa şubesindeki ürünlerde domuz eti tespit edildiği ortaya çıkmıştır.

Bu durum, Türkiye'deki gıda güvenliği ve marka itibari açısından ciddi tartışmalara neden olmuşken, Sedat Peker’in açıklamaları ise olayın daha da büyümesine yol açtı. Peker'in açıklamaları, hem kendisine yönelik suçlamaların ciddiyetini sorguladı hem de Türkiye'nin gıda sektörü üzerindeki denetimlerin etkinliğine dair önemli bir mesaj verdi.