ABD merkezli The Atlantic dergisinin editörü Jeffrey Goldberg, 11 Mart tarihinde Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz'ın, Yemen'deki savaş planlarının tartışıldığı bir mesajlaşma zincirine dahil olduğunu yazdı. Goldberg, konuşmalarda ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in Yemen'deki Husilere yönelik düzenlenecek saldırılarla ilgili bilgiler paylaştığını ifade etti. Bu mesaj zincirine dahil olmanın ardından Goldberg'un, "Trump yönetimi yanlışlıkla savaş planlarını mesajla bana gönderdi" başlıklı makalesi Washington'da büyük yankı uyandırdı ve olay, "Signalgate skandalı" olarak anılmaya başladı.

Önemli savaş planlarının konuşulduğu bu toplantının ortaya çıkmasının ardından Mike Waltz, "Tüm sorumluluğu ben alıyorum. Grubu ben kurdum" şeklinde bir savunmada bulundu. Bu durum, Trump’ın onu koruma girişimleri ile çelişiyor gibi görünüyor.

BAŞKAN TRUMP WALTZ'I SAVUNDU

ABD Başkanı Donald Trump, yaşanan olayların ardından Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz'ı destekledi. Güvenlik ihlali hakkında ilk açıklamasını yapan Trump, "Mike Waltz önemli bir ders aldı. O iyi bir adam" dedi. Ayrıca, Goldberg'in mesajlaşma uygulamasındaki sohbete dahil olmasının askeri operasyon üzerinde hiçbir etkisi olmadığını vurguladı.

KAMERALAR ÖNÜNDE SAVUNDU AMA GERÇEK BAMBAŞKA

Olayların ardından Trump, durum değerlendirmesi yapmak üzere Başkan Yardımcısı JD Vance, özel kalem müdürü Susie Wiles ve üst düzey personel yetkilisi Sergio Gor ile özel bir toplantı gerçekleştirdi. Politico'da yer alan haberlere göre, yapılan özel toplantıda Vance ve danışmanlar, Trump’a Waltz'ı görevden almayı önermiş. Kulislerde Waltz'un her an görevden alınabileceği konuşuluyor.

HERKES SAME SORUYU SORUYOR: ONU KOVMALI MIYIM?

New York Times’a göre, Trump, Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz'ın kaderini henüz belirleyemedi. Skandala ilişkin tartışmalar sürerken, Trump, danışmanlarına "Waltz'ı kovmalı mıyım?" diye sordu. Bu gelişme, Beyaz Saray’da büyük bir belirsizliğe yol açarken, Waltz’ın geleceği hakkında spekülasyonların artmasına neden oldu.

Daha önce de benzer durumların yaşandığı Beyaz Saray'da, Trump’ın bu tarz kararları alırken, ekibinin görüşlerine sıkça başvurduğu biliniyor. Ancak Waltz gibi kritik bir ismin durumu, ulusal güvenlik stratejisinin yeniden gözden geçirilmesi gerekliliğini de gündeme getiriyor. Trump'ın danışmanları arasındaki çatışmalar ve iç sorgulama, Beyaz Saray’daki politik atmosferi daha da karmaşık hale getiriyor.