Sinema Genel Müdürü Birol Güven, GÜNAYDIN'a yaptığı özel açıklamalarda, devletin sinema sektöründen birini bu göreve getirmesini son derece zekice bulduğunu ifade etti. Güven, ‘Devlet yetkilerini kullanarak sorunlarınızı kendiniz çözün’ demekle çok demokratik bir hamle yaptıklarını vurguladı. ‘‘Bu görev benim için hem büyük onur hem de büyük bir sorumluluk’’ diye ekledi.

Güven, Türk sinemasının uluslararası platformlarda büyük başarılar elde ettiğini ve bu başarıyı daha ileriye taşımak için öncelikle yerli sinemanın güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Ulusal sinemanın gücü artarsa, uluslararası başarıların da geleceğini belirtti.

Son dönemde yapay zekanın sinema sektörüne etkileri de merak konusu. Güven, yapay zekanın önde gelen diğer sektörlere olduğu gibi sinemacıların işini de kolaylaştıracağını, film yapım süreçlerinin belirli unsurlarının yapay zeka yardımıyla daha hızlı ve etkili bir şekilde yapılabileceğini söyledi.

İşin ciddiyetine vurgu yapan Güven, dizi sektöründeki uzun sürelerin, Türk dizilerinin uluslararası alanda avantaj sağlamasına neden olduğunu belirtti. Ancak bu durumun gelecekte değişebileceğini de ekledi.

Güven’in yeni projeleriyle ilgili planları arasında, Türk sinemasının salonlarını dolduracak projeler üzerinde çalışmak sıralanıyor. Sinemanın genç nesillere aktarılan bir kültürel değer olduğunu belirten Güven, sinema salonlarına olan ilginin artırılması gerekliliğini vurguladı.

Bu yıl Zeki Demirkubuz’un “Hayat” filmi ile Oscar’a aday gösterildiğini hatırlatan Güven, bu durumun Türk sinemasının uluslararası alandaki görünürlüğünü artıracağını belirtti. ''Hayat, çok güzel bir film. Aday gösterilmesi, Türk sinemasına prestij katıyor’’ dedi.

Ayrıca, Haziran ayında düzenlenen Filistin Direniş Sinema etkinliği hakkında da bilgi veren Güven, bu tür etkinliklerin devam edeceğini ve Türkiye’nin Filistin sinemasına büyük destek verdiğini aktardı.

Son olarak, cep telefonlarından izlenen filmin sinemacılıkla bağdaşmadığını söyleyen Güven, sinemanın gerçek anlamda büyük beyaz perdede, karanlık bir ortamda yüksek sesle izlenmesi gerektiğini ifade etti. Sinema kültürünün yeniden canlandırılması gerektiği konusunda ısrarcı oldu.