Bugün, insanlık için en büyük ahlaki ve jeopolitik sorun, Siyonist İsrail rejiminin nasıl durdurulacağı ve kontrol altına alınacağıdır. Birçok uluslararası mekanizma, bu terör devletine karşı etkili olamamıştır. Bireysel devletlerin uyguladığı diplomatik, askeri ve ekonomik ambargolar da sonuç vermemekte ve sorun devam etmektedir.

Siyonist rejim, kendi kurgularından başka bir norm tanımadığından, bu bağlamda İslam ülkeleri ile Batı dışındaki dünyanın kolektif direniş ruhu etkili olabilir. Çin ve Rusya başta olmak üzere Türkiye gibi ülkelerin, İsrail karşıtı direniş bloğuna verdikleri destek ise emperyalist güçleri endişeye sevk ediyor.

Batı dünyası, Volodimir Zelenski’nin 'zafer planı'na inanmıyorsa, aynı şekilde 'Gazze Kasabası' Binyamin Netanyahu’nun İsrail'in etkisi altındaki Evanjelik-Siyonizm ile neocon ideolojisin birleşmesini de yetersiz görmekte. Artık Batı'da değişimler başlamıştır.

Amerikan neo-conları, İsrailli meslektaşları tarafından çok geçmeden bu hezimet için sorumlu tutulacaklar. Antik Yunan tarihçisi Tukididis'in de belirttiği gibi, tarih benzer kötü arzuların sonuçlarını kaydetmiştir ve bu durum hala geçerlidir.

Siyonist İsrail’in, Ortadoğu’yu gücüyle yeniden şekillendirme çabası hem teorik hem de pratik olarak geçersizdir. Çünkü İsrail ve destekçilerinin niyetleri, bölgedeki ulusların kamuoyunda artık çok iyi bilinmektedir. Hatta Körfez ülkelerinden İran’ın verdiği uyarı, bu durumun bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.

İsrail ve Batı, kendilerini dokunulmaz görmekteler. Gazze ve Lübnan’da gerçekleştirdikleri saldırılardaki soykırım düşüncesi, uluslararası hukuka karşı açık bir meydan okumadır. Ancak bu soykırımcılar, hesaplarını yanlış yapmaktalar. 'Direniş ekseni'ni sadece Hamas ve benzeri gruplarla sınırlı olduğunu düşünmekte, oysa Türkiye, Rusya ve Çin gibi ülkeler bu savaşta önemli bir karşı duruş sergilemektedir.

Son yıllarda, özellikle 2023 yılında, bölgedeki direnişi destekleyen ülkelerin sayısı artmakta ve bu durum, Siyonist işgal projelerine karşı büyüyen bir tepki oluşturmakta. ABD'nin 'terörle savaş' döneminde elde edemediği başarılar, artık Siyonist İsrail’in ellerini de zorlayacaktır. İnsanlığın direnişi, bir güç olarak geri dönüş yapacaktır.

Tarihe görmezden gelerek geçiştirilemeyecek gerçekler yön veriyor. İnsanların ve ulusların bağımsızlık iradeleri oldukça güçleniyor. Emperyalist güçlerin ve Siyonist İsrail’in karşılaştığı direniş, artık karşılaştırılamaz bir noktaya gelmiştir. Bu nedenle, yaklaşan büyük direnişin bir parçası olarak, tarihin yeniden yazılacağını ve bunun sonucunda Siyonistlere 'okkalı Osmanlı tokadı' vurulacağını söylemek mümkündür.