Ülke

Şok İddialar: Yenidoğan Çetesi Davasında Hastane Başhekimi ve Hemşirelerden Dikkat Çeken İfadeler!

2024-11-27

Yazar: Zeynep

İstanbul'da gerçekleşen bir davada, hastaların ölümüne sebep oldukları iddialarıyla 47 sanığın yargılandığı yenidoğan çetesi davası devam ediyor. Duruşma, tutuksuz sanıkların savunmalarının alınmasına devam edilmek üzere ertelendi. Dava, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nin konferans salonunda gerçekleştiriliyor.

Duruşmanın öğleden sonraki oturumunda, tutuksuz sanıklardan biri olan doktor Şeyhmus Çelik, 38 yıllık hekim olduğunu belirterek savunmasında şunları belirtti: "Bu olayın açığa çıkması için çaba gösteren savcı ve güvenlik güçlerimize teşekkür ediyorum. Son olarak Birinci Hastanesi'nde çalıştım ve üzerime atılan suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Hakan Doğukan Taşçı ve Hasan Basri Gök, kendilerini hasta yakınları olarak tanıtarak, 112'den aldıkları hastaları başka hastanelere para karşılığında sevketmiştir." Çelik, Esenyurt Devlet Hastanesi'nde çalışırken tanıdığı Fırat Sarı'nın kendisine 'Hastaların takip listesinin hazırlanmasını engellediğini' iddia etti. "Taşçı'nın yaptığı yanlışları Sarı'ya bildirdim fakat hiçbir şey yapılmadı ve Taşçı işine devam etti. Emniyet mensuplarına aleyhime ifade vermek için konuşan hemşirelerin sözleri yalandır," dedi.

Ayrıca, Çelik, geçirdiği ameliyat sonrası ve klavyesinin kötü olmasından dolayı epikriz bilgilerini hemşirenin yazdığını, SGK’yı dolandırmak amacıyla herhangi bir belge düzenlemediğini ve resmi Belgede sahtecilik yapmadığını savundu.

Çelik, Kaya bebeğin korunması için gündeme gelen durumla ilgili, "Güney Hastanesi'nin muhasebecisi, hastaneye geldiği gün başka bir doktorun göreve başladığını belirterek istifamı istedi; o gün istifa dilekçem hazırlandı," dedi.

Kaya bebeğin ameliyat olmasının gerektiğini ve ailenin maddi durumu nedeniyle bu işlemin gerçekleştirilemediğini ifade eden Çelik, "Aile parası yok dediği için durumu 112’ye bildirdik. Ancak çok geç kaldık ve bebeğin durumu kötüleşti," şeklinde konuştu.

Savunmacıların iddiaları arasında bir diğer dikkat çeken nokta ise, bazı hemşirelerin yasalara aykırı belgeleri düzenlemek zorunda bırakıldıklarıydı. Bu konuda hemşire Gözde Fulya Yadigar da, iş yerinde sık sık mobbinge maruz kaldığını ve hasta kabul işlemlerinin kendisine yüklenerek zorlandığını dile getirdi.

Duruşma, tutuksuz sanıkların ifadeleri alınmaya devam edilmesi için yarına ertelendi. 22 tutuklu 47 sanıklı bu davada, olayların peşinde büyük bir sağlık skandalı olduğu ve bu durumun uzman görüşlerini zorunlu kıldığı ortaya çıkıyor. Adalet ve sağlık sisteminin bu tür olaylarla nasıl başa çıkacağı merak konusu.