Gazze'deki çatışmalar, Lübnan’daki kırılgan ateşkes ve Suriye'deki Esad rejiminin devrilmesi sonrası gözler İran'a çevrildi. İran'ın dini lideri Ali Hamaney, yaptığı son açıklamada, İran’ın vekil güçlerle hareket etmediğini ve onlara ihtiyacı olmadığını belirtti. Hamaney, Suriye'de yeni bir muhalif devrimin doğabileceğini ifade ederek, "Bugün Suriyeli gençlerin kaybedecek bir şeyi kalmadı. Bu yüzden cesurca harekete geçmeli ve güvensizliğin mimarlarına karşı durmalılar" dedi.

Ateşkes müzakereleri sürerken, taraflar son duruma ilişkin değerlendirmeler yapıyor. Filistinli bir yetkili, ateşkes anlaşması için görüşmelerin yüzde 90 oranında tamamlandığını, ancak hala kilit sorunların bulunduğunu bildirdi. Gazze'nin İsrail sınırı boyunca bir tampon bölge oluşturulması önerisi üzerinde duruluyor.

Suriye'de yıllardır süren Baas yönetiminin devrilmesiyle, Esad rejimi tarafından işkenceye uğrayan Suriyelilere dair yeni bilgiler gün yüzüne çıkıyor. Şam'daki bir istihbarat merkezinde yapılan görüntülemeler, işkence zindanlarını ortaya koyuyor. Bu merkezi daha önce korku dolu günlerde yaşayan insanlar, bu sefer hayal kırıklığı ve adalet arayışı ile ziyaret ediyor. İçerideki yazılar ve çizimler, burada kalanların çaresizliğini gözler önüne seriyor.

Bunun yanı sıra, Esad rejiminin en yakınındaki isimlerin Rusya'ya kaçtığı iddia ediliyor. Hamaney'in açıklamalarının ardından, Esad'ın yakın çevresindeki isimler kaçış planları yapmaya başladı. Öne çıkan isimlerden biri olan Mahir Esad’ın, abisinin kaçışının ardından Irak’a yöneldiği belirtildi. Irak güvenlik kaynaklarına göre, Esad ve diğer üst düzey yetkililerin güvenli bir bölge arayışında oldukları ifade ediliyor.

Ayrıca, Süreyya'daki baskılardan kaçış için farklı rotalar izleyen pek çok rejim yetkilisinin olduğu da gelen bilgiler arasında. Hamaney, "Suriye'de güçlü ve onurlu bir hareketin ortaya çıkacağını düşünüyoruz" derken, Batılı ülkelerin bu durumu nasıl yöneteceği ise büyük merak konusu.

Ateşkes müzakereleri ve Esad rejiminin içindeki çatlaklar, Suriye'deki durumun ne denli karmaşık hale geldiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Savaşın tetiklediği kriz ve uluslararası tekellerin bu çatışmalardaki rolü ise dikkatle takip ediliyor.