Filistin Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan son açıklamada, "İsrail, uluslararası toplumu ve onun kararlarını hiçe sayarak soykırım, tehcir ve ilhak savaşı yürütmeye devam ediyor. Batı Şeria'daki mevcut siyasi, hukuki ve tarihi gerçekliği değiştirmek için zaman kazanmanın peşindeler." ifadelerine yer verildi.

Uluslararası topluma, İsrail'in saldırılarını derhal durdurması yönünde hukuki ve ahlaki cesaret göstermeleri çağrısında bulunuldu.

Görgü tanıklarının verdiği bilgilere göre, İsrail güçleri Nablus'un güneyinde, Filistinlilerin araçlarına taş ve biber gazıyla saldırdı. Filistin resmi haber ajansı WAFA'ya göre, İsrailli gruplar yine Nablus'taki Filistinlilerin evlerine taş ve boş şişelerle saldırdı. Neyse ki, bu saldırılarda yaralanan olmadı.

İsrail ordusu, Nablus’un güneyindeki Avrata kontrol noktasında ve Kalkilya'nın doğusundaki Cebbara kontrol noktasında, Filistinlilere ait yüzlerce aracın geçişini engelledi.

Şu anda işgal altındaki Batı Şeria'da 451 bin, Doğu Kudüs'te ise yaklaşık 230 bin İsrailli, Filistin topraklarını işgal etmekte. Uluslararası hukuk gereğince bu işgaller yasadışı olarak kabul edilmektedir.

İsraillilerin düzenlediği bu saldırılar, işgal altında yaşamaya mahkum kalan Filistinliler için yaşam şartlarını zorlaştırıyor. Her geçen gün artan çatışmalar, sosyal ve ekonomik durumu kötüleştirirken, gerginlik de tırmanmaya devam ediyor.

Diplomatik arenada dikkat çeken bir diğer olay ise, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da düzenlenen Suriye'ye yönelik toplantıdaki tartışmalardı. Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Esed rejimine yönelik yaptırımların devam etmesi gerektiğini vurguladı. Ancak, Suriye halkının önemli altyapı hizmetlerine erişim ihtiyacına dikkat çekerek, bu yaptırımların şartlı bir şekilde hafifletilmesine yeşil ışık yaktı.

Suriye’ye 50 milyon avroluk insani yardım yapılacağını belirten Baerbock, "Sivil nüfusa bu yardım, aynı zamanda Suriye’deki istikrara ve Avrupa'da güvenliğimize katkı sağlayacaktır." dedi.

ABD’nin 47. Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu elçisi Steve Witkoff, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya geldi. Witkoff, ABD'nin yeni başkanının 20 Ocak tarihindeki yemin törenine kadar bir esir anlaşmasının sonuçlandırılmasını umduğunu söyledi. Her iki tarafın da esneklik göstermesi gerektiğinin altını çizdi.

İsrail Başbakanlık Ofisi, Netanyahu'nun devam eden esir takası müzakereleri için yüksek düzeyde bir güvenlik heyetinin Doha'ya gönderilmesini onayladığını açıkladı. MOSSAD Başkanı David Barnea, İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) esir sorumlusuyla birlikte Katar'a ulaştı.

ABD'li Axios haber kaynağına göre, Witkoff’un yürüttüğü müzakereler, Trump’ın baskısı altında önemli bir rol oynadı. İsrailli bir yetkili, "Eğer İsrail müzakere ekibi bir anlaşma sağlanabileceğini düşünmeseydi, Katar'a gitmezlerdi. Zor bir süreç olacak, ancak ekip anlaşmaya ulaşmak için elinden gelenin en iyisini yapacak," dedi.

Tüm bu gelişmeler, Orta Doğu'daki durumu daha da karmaşık hale getiriyor ve kriz ortamının derinleşeceği yönünde kaygılara yol açıyor.