Son gelişmelere göre, İsrail, Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta gerçekleştirdiği bir hava saldırısında önemli bir hedefe daha ulaşarak, Hizbullah'ın liderlerinden Nabil Kaouk'u öldürdü. Bu gelişme, bölgedeki gerilimi daha da artırma potansiyeli taşıyor.

İsrail Savunma Bakanı Lloyd Austin, son dönemlerde bölgedeki durumu yakından takip ettiklerini belirterek, "Hizbullah ve İran destekli grupların şiddet eylemlerine karşı koymak için her türlü önlemi almaya devam edeceğiz" dedi. Pentagon’dan yapılan açıklamalara göre, ABD'nin desteklediği güçler durumu kontrol altına almak amacıyla güçlerini artırmaya hazırlanmaktadır.

Kaouk'un ölümü, Hizbullah’ın içinde bir liderlik krizi yaratabilir. Aktarılan bilgilere göre, Hayrün Numan adında yeni liderin göreve gelmesi bekleniyor. Numan’ın, iç savaşın başından itibaren Hizbullah’ın askeri kanadında önemli bir yer edindiği biliniyor.

Hizbullah’ın, Nabil Kaouk'un ölümüne yanıt olarak nasıl bir strateji izleyeceği merak konusuyken, grubun yaptığı açıklamada, "İsrail’e karşı mücadelemize devam edeceğiz" ifadeleri yer aldı. Ancak bazı analistler, liderlik değişikliğinin Hizbullah’ın etkinliğini nasıl etkileyeceği konusunda kaygılı.

Bölgedeki tansiyon, Hamas’ın Yemen, Suriye ve Lübnan’a yönelik saldırılarla daha da tırmanmış durumda. Bu saldırıların arkasında ABD'nin verdiği destek olduğu iddia ediliyor. Hamas, İsrail’in bu eylemleriyle birlikte bölgedeki istikrarsızlığı artıracak tehlikeli bir tırmanışa geçildiğini vurguladı.

ABD Başkanı Joe Biden, Kaouk'un öldürülmesinin 'adaletin bir ölçüsü' olduğunu söyleyerek, İsrail’in savunma hakkını desteklediğini yineledi. Biden ayrıca, herhangi bir bölgesel savaşın çıkmaması için ABD’nin askeri pozisyonunu güçlendirme talimatı verdi.

İngiltere de durumdan endişe duyuyor; İngiltere Dışişleri Bakanlığı, Lübnan'a seyahat edilmemesi ve ülkede bulunan vatandaşların derhal ayrılması gerektiğini açıkladı. Gelen raporlara göre, Beyrut'ta kutlama amacıyla silah sesleri duyulmakta ve protestolar düzenlenmekte.

Tüm bu gelişmeler ışığında, Hizbullah ve liderliği üzerindeki baskının artması bekleniyor. Gerçekleşen bu suikastlar, uluslararası kamuoyunda geniş yankı bulurken, Ortadoğu’daki güç dengelerini de değiştirebilir. Önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeler, bölgenin geleceği açısından kritik öneme sahip.