İsrail Başbakanı Netanyahu, Kanal 14'e verdiği demeçte, ABD ve Fransa'nın aracılığıyla Lübnan'da sağlanan ateşkese ilişkin detaylar paylaştı. Netanyahu, 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye düzenlenen saldırılar da dahil olmak üzere, varılan ateşkesin kuvvetli bir şekilde sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.

Gazze’ye yönelik saldırıların durdurulması anlamına gelen bir anlaşmayı kabul etmeyeceğini belirten Netanyahu, bununla birlikte saldırılara "ara verebileceklerini" ifade etti. Netanyahu, "Esirlerin serbest kalmasını sağlarsak Gazze'de ateşkese hazır olduğumuzu düşünüyoruz" dedi.

Netanyahu, Lübnan'daki koşulların Gazze'dekilerden farklı olduğunu belirtirken, İsrail'in Hamas'ı ortadan kaldırmaya çalıştığını ancak aynı zamanda Hizbullah'ın yeniden silahlanmasını önlemek için çaba gösterdiğini söyledi.

Netanyahu, ABD ve Fransa arabuluculuğunda sağlanan ateşkesin "kısa sürebileceğini" belirterek, eğer Hizbullah ateşkesi ihlal ederse İsrail ordusuna "şiddetli" saldırılara hazırlanma talimatı verdiğini vurguladı.

Ayrıca, ABD’nin yeni Başkanı Joe Biden'ın Netanyahu ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, Lübnan'daki ateşkesin ardından Gazze'deki esir takası ve ateşkes konusunda bir anlaşma üzerinde anlaşılması gerektiğini belirttiği ifade edildi. Biden’ın Netanyahu’ya, "Şimdi bir fırsatımız var. Esirleri alalım" dediği belirtiliyor. Netanyahu’nun bu talebe olumlu yanıt verdiği ve deneme yapmak istediği aktarıldı.

Lübnan ordusu, geçen günlerde İsrail'in ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini belirtirken, Netanyahu’nun Gazze'ye yönelik saldırıların devam edeceği yönündeki açıklamaları endişelere yol açıyor. İsimleri açıklanmayan ABD’li yetkililer, Biden ile Netanyahu arasındaki görüşmenin sadece Gazze'deki ateşkes ve esir takası meselesi üzerine yoğunlaştığını kaydetti.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçı, Netanyahu'nun Lübnan'daki büyük kayıpların ardından ateşkes için yalvardığını belirterek, "Hizbullah, bir kez daha İsrail'in yenilmezlik efsanesini yerle bir etti" ifadesini kullandı.

Son olarak, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, bölgede kalıcı bir barışın sağlanması için uluslararası işbirliğinin önemine vurgu yaparak, taraflara itidal çağrısında bulundu. Kriz boyunca hem bölgedeki halkların hem de uluslararası toplumun dikkatli bir şekilde gelişmeleri takip etmesi hayati önem taşıyor.