Türkiye'nin göz bebeği olan Salda Gölü, son yıllarda yaşanan kuraklık nedeniyle kritik bir tehlikeyle karşı karşıya. Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, yaptığı araştırmalar sonucunda gölün yüzey alanının son 5 yılda 41 kilometrekareye düştüğünü açıkladı. Bu durum, gölün ekosistemini tehdit eden önemli bir gelişme olarak kaydedildi.

Salda Gölü, turkuaz rengi ve muhteşem beyaz kumsallarıyla ünlü olsa da, insan faaliyetleri ve kirlilik nedeniyle buradaki canlı organizmaların oluşturduğu beyaz adacıkların kararmaya başladığı belirtiliyor. Dr. Kesici, özellikle son 6 ayda göldeki yüzey kaybının yanı sıra derinlik kaybının da gözlemlendiğini belirtti. Gölün her kesiminde, topografyaya bağlı olarak 18 metre ile 100 metre arasında su çekilmeleri meydana gelmekte.

Gölün biyolojik çeşitliliği tehlikede! Kirlilik ve iklim değişikliği nedeniyle göldeki bakteriyolojik yapının değişmesi, ekosistemi olumsuz etkiliyor. Dr. Kesici, bunun yanı sıra, göldeki birçok bölgede 16 metreye kadar su seviyesinin azaldığını söyledi.

Salda Gölü, Türkiye'nin en derin göllerinden biri olmasının yanı sıra, 184 metrelik derinliğiyle dikkat çekiyor. Ancak bu derinliğin 180 metre altına düştüğü ve bazı kıyı kesimlerinde toprakta derin yarıkların oluştuğu gözlemleniyor. Bu durum, bölgedeki doğal yaşamı tehdit etmeyi başarmış durumda.

Sonuç olarak, Salda Gölü'nde yaşanan çekilmeler, iklim değişikliğinin yanı sıra, göl havzasındaki inşaat çalışmaları ve yer altı su kaynaklarının aşırı kullanımı gibi insan faktörlerine de bağlanıyor. Dr. Kesici, bu gidişatın önlem alınmadığı takdirde Salda Gölü'nde irili ufaklı obrukların açılmasıyla sonuçlanabileceğine vurgu yapıyor.

Çevresel korumanın önemi her zamankinden daha fazla. Salda Gölü gibi doğal hazinelerin korunması, sadece bölge halkı için değil, tüm ekosistem için hayati öneme sahip. Yeterli önlemlerin alınmaması, geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açabilir! İklim krizi ve insan faaliyetleri gölümüzü tehdit ediyor, bu duruma dur demek için harekete geçmeliyiz!