Süleymaniye'de PKK'ye Yakın Kurumlar Kapatıldı! Nedenleri ve Etkileri Neler?
2025-01-01
Yazar: Ayşe
KÜRDİSTAN
Süleymaniye'de asayiş güçleri, PKK'ye yakın olduğu iddia edilen bazı merkezleri ve kurumları kapattı. 31 Aralık'ta yapılan operasyonda, asayiş güçleri herhangi bir 'resmi karar' olmaksızın birçok kültürel merkez ile medya ve prodüksiyon şirketine kilit vurdu.
Kapatılan kuruluşlar arasında Özgür Kadın Hareketi merkezi, Nugar Şirketi, Merziya Şirketi ile Jin TV'ye bağlı Gzing/Berbeyan Prodüksiyon şirketi bulunuyor. Özellikle kadın odaklı haberler yapmakta olan Gzing/Berbeyan Prodüksiyon şirketinin kapatılması, kadın gazetecilerin sesini kısmak amacı taşıdığı yönünde yorumlandı.
Süleymaniye'deki asayiş kaynakları, Irak Yargı Konseyi'nin kararları doğrultusunda yıl sonuna kadar lisans süresi dolan birçok merkez ve kuruluşu kapattıklarını belirtti. Kapatılan kuruluşların Bağdat'ta lisanslarının yenilenene kadar kapalı kalacağı ifade edildi.
6 Ağustos'ta Irak Yüksek Yargı Konseyi, 'PKK ile bağlantılı' oldukları gerekçesiyle Ezidi Özgürlük ve Demokrasi Partisi, Demokratik Mücadele Cephesi ve Kürdistan Toplum Özgürlük Partisi (Tevgeri Azadi) isimli üç partiyi kapatmıştı. Bu durum, bölgedeki siyasi atmosferi daha da gerginleştiriyor.
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği, Gzing/Berbeyan şirketinin kapatılmasına tepki gösterdi ve kadın gazetecilerin sesinin kısılamayacağını vurguladı. Dernek, "Hakikat mücadelemiz devam etti, ediyor ve edecek" dedi.
Bölgedeki birçok kadın, bu durumun kendilerini nasıl etkilediğine dair endişelerini dile getiriyor. Kapatılan prodüksiyon şirketi, kadınların sesi olarak uzun yıllardır önemli bir rol oynuyordu. Kadın hakları ve cinsiyet eşitliği konularında farkındalık yaratmaya yönelik yaptıkları yayınlarla tanınıyorlardı.
Kapatılan kuruluşa karşı direniş potansiyelinin oldukça yüksek olduğu gözlemleniyor. Gazeteciler, kadınların toplumsal görünürlüğünü artırmak için daha fazla çaba gösterme gerekliliğini savunuyor.
Süleymaniye'deki bu gelişmeler, Kürdistan Bölgesi'nde ifade özgürlüğüne yönelik tehditlerin artmakta olduğunun bir göstergesi olarak yorumlanıyor. Kadın gazetecilerin durumu, sadece yerel değil uluslararası camiada da dikkat çekiyor. Bu tür baskıların, özgürlük mücadelesi veren kadınların seslerini boğmayı amaçladığı açıkça ortada.
Yetkililerin bu kapatma kararından bir an önce geri adım atması gerektiği, bölgedeki sivil toplum kuruluşları ve insan hakları savunucuları tarafından vurgulanıyor. Kadınların sesi kısılmamalı; çünkü hakikat, her koşulda savunulması gereken bir değer.