Suriye'de Beşar Esad'ın son 48 saatine damga vuran diplomatik gelişmeler yaşandı. İslamcı muhalif grupların 27 Kasım'da başlattığı harekat, Esad'ın 8 Aralık'ta ülkeyi terk etmesiyle sonuçlandı. Bu süreçte Türkiye, Rusya ve İran gibi ülkelerle birlikte yoğun bir diplomasi trafiği yürüttü.

Katar'da 7 Aralık'ta gerçekleştirilen görüşmeler, Esad’a destek veren ülkeler ile Arap devletlerinin "Esad sonrası süreç" üzerine tartıştıkları önemli bir platform oldu. Türkiye, Suriye Milli Ordusu'nu desteklerken, YPG’yi terör örgütü olarak değerlendiriyor ve bu grupların sınırdan en az 30 kilometre uzaklaşmasını talep ediyor.

Muhalif grupların 30 Kasım'da Halep'i ele geçirmesi, Suriye ordusunun geri çekilmesi ve diplomatik çabaların hızlanmasına sebep oldu. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Rus mevkidaşı Sergey Lavrov arasında gerçekleşen telefon görüşmesi, iki ülke arasındaki işbirliğinin bu süreçte ne kadar önemli olduğunu gösterdi.

Bir diğer dikkat çeken gelişme ise, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin Türkiye'ye yapacağı ziyaret. Bu ziyaret, muhalefet ile Esad arasındaki siyasi dinamiklerin yeniden canlandırılmasına yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da 3 Aralık'ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefonda görüşerek, durumu ele aldı. Çatışmaların sona erdirilmesi ve Suriye’nin siyasi geleceğine dair stratejilerin belirlenmesi konularında akşam üzerinde duruldu.

Ankara ve Washington arasındaki yakın temaslar, Suriye'deki kriz konusunda Türkiye'nin rolünü daha da pekiştirdi. ABD'nin Suriye'deki varlığı ve olası askeri müdahaleleri ile ilgili olarak yapılan görüşmeler, iki ülke arasında stratejik işbirliğinin sürmesini sağladı.

Tüm bu gelişmeler arasında, Türkiye’nin kullanıcılarına sunduğu duyurular ve bilanço verileri, uluslararası arenada dikkat çekti. 7 Aralık’ta gerçekleşen toplantıda, Türkiye, Rusya ve İran dışişleri bakanları tüm bu meseleleri detaylı bir şekilde masaya yatırdı. Ancak toplantının ardından ortak bir açıklamanın yapılmaması, tartışmaların devam ettiğine işaret etmekte.

Arap ülkeleriyle Türkiye'nin organize ettiği olağanüstü bir toplantıda, askerî operasyonların durdurulması ve siyasi sürecin başlatılması çağrısı yapılarak, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı vurgulandı. Esad’ın yönetiminden uzaklaşması ve muhalif grupların yönetime gelmesi ise 8 Aralık günü kesinleşti.

Tüm bu gelişmeler, Suriye’deki iç savaşın seyrini değiştirebilir. Türkiye’nin diplomatik çabalarının sonucunda nelerin olacağı ise dünya genelinde merakla bekleniyor.