Suriye'de 27 Kasım'da patlak veren çatışmalar sonrasında, 8 Aralık'ta Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) liderliğindeki cihatçı gruplar Şam'a girdi. Cihatçı gruplar, Suriye'de yönetimi ele geçirirken, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ülkeyi terk etti. Suriye Başbakanı Muhammed Gazi el-Celali, "Suriye'de halkın seçeceği bir hükümetle çalışmaya hazırız ve her türlü desteği sağlamaya da hazırız" diyerek ülkeden ayrılmadığını belirtti.

Bir süre önce, HTŞ’nin lideri Ebu Muhammed Colani ile Başbakan Celali’nin bir araya geldiği öğrenildi. Şam’da gerçekleşen bu kritik görüşmeye Muhammed el-Beşir de katıldı. Toplantıda, iktidarın Suriye Kurtuluş Hükümeti’ne devredilmesine karar verildi ve El Beşir, geçiş döneminin başbakanı olarak atandı.

DEVRİ TESLİM SÜRECİ NE KADAR SÜRECEK?

Rudaw'ın aktardığına göre, Colani geçiş hükümetinin eski hükümetin deneyimlerinden faydalanacağını ifade etti. Colani, "Tecrübeli insanlar bu hükümette yer alıyor ve birçok alanda başarılı oldular. Bu başarıları daha ileriye taşımak istiyoruz" dedi. Celali ise, devri teslim sürecinin uzunca bir zaman alabileceğini dile getirdi.

HTŞ lideri Colani, mevcut devlet kadrolarının tamamını dağılmayacaklarını ve onlardan da yararlanacaklarını belirtti. Bu durum, Suriye'deki geçiş sürecinin istikrarlı bir şekilde gelişeceğine dair umut veriyor.

EBU MUHAMMED EL-COLANI KİMDİR?

Gerçek ismi Ahmed Hussein al-Sharaa olan Ebu Muhammed el-Colani, 1982 yılında babasının petrol mühendisi olarak çalıştığı Suudi Arabistan'ın Riyad kentinde doğmuştur. Ailesi 1989 yılında Suriye’ye döndü ve Şam yakınlarına yerleşti. 2003 yılına gelindiğinde, ABD işgaline karşı Irak’ta El Kaide’ye katıldı.

2006 yılında Irak'ta ABD güçleri tarafından tutuklanan el-Colani, beş yıl boyunca hapiste kaldıktan sonra El Kaide'nin Suriye'deki kolu olan El Nusra Cephesi’ni kurmakla görevlendirildi. Bu süreçte, El Nusra'nın etkisi hızla arttı ve Colani, IŞİD lideri Ebubekir El-Bağdadi ile koordinasyon içinde çalıştı.

Suriye'deki bu yeni gelişmeler, gözlerin bir kez daha bölgeye çevrilmesine neden olurken, ilerleyen günlerde yaşanacakları merakla bekleniyor. Savaşın sona ermesi ve kalıcı bir barış ortamının sağlanması için bu tür görüşmelerin kritik bir öneme sahip olduğu düşünülüyor.