Son dönemde Türkiye A Milli Takımı'nın Karadağ'a karşı UEFA Uluslar Ligi'nde yaşadığı yenilginin ardından, Milliyet yazarları İtalyan teknik direktör Vincenzo Montella'nın yönetim anlayışını sorgulamaya başladı. Takımımızın Karadağ karşısındaki 3-1'lik mağlubiyetinin, Montella'nın hatalı tercihleri ve stratejilerinden kaynaklandığı vurgulanıyor.

Usta kalemler, Montella'nın oyun felsefesinin dikkatle değerlendirilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Zira kaybedilen maç, aynı zamanda bir yol gösterici niteliği taşıyor. Özellikle santrforsuz oyunu benimsemesi ve jeopolitik durumlar gibi faktörleri yeterince dikkate almaması, eleştirilerin odak noktası haline geldi.

Karadağ - Türkiye maçında Montella’nın eleştirildiği birçok nokta bulunuyor; bazı yazarlar, oyuncu değişikliklerinin zamanlamasından şikayet ederken, diğerleri takımda ihtiyaç duyulan fiziksel gücün eksikliğinden bahsediyor. Bu noktada, Enes Ünal gibi uluslararası standartlarda bir santrforun yokluğu dikkat çekiyor. Arda Turan'ın oyun içinde yeterince etkili olamadığı ve ikinci yarıda oyundan alınması gerektiği görüşü de yaygın.

Montella'nın Türk asistanı Selçuk Şahin'in, Başakşehir'deki deneyimlerinin ardından A Milli Takım’da görev almasından bahsedilmektedir. Bu durum, Türk futbolunda yerli antrenörlerin daha fazla yer alması gerektiği yönündeki tartışmaları yeniden alevlendirebilir.

Montella’ya getirilen eleştirilerin yanı sıra, takımın genel form durumu da göz önünde bulundurulmalı. Hakan Çalhanoğlu’nun durumundan ötürü takımın verdiği verim de azalıyor. Ayrıca, İrfan Can Kahveci ve Ferdi Kadıoğlu'nun yokluğu da bu kritik dönemde hissediliyor.

Futbolun dinamik bir oyun olduğunu unutmamak gerekiyor. Her ne kadar Montella, kendi felsefesi ile yola devam etme kararı almış olsa da, sahaya en uygun taktiği belirlemek teknik ekibin sorumluluğunda. Milli takımımızın her maçta maksimum verim alması için esnek bir yaklaşım benimsemesi şart.

Sonuç olarak, bu yaşananlardan ders çıkarılarak daha sağlam bir strateji ile yol alınması gerektiği ortada. Taraftarların umudu, Dünya Kupası elemeleri için gereken dersin çıkarılması ve takımın başarısının artması yönünde.