Giriş

Donald Trump, Meksika ve Kanada'ya yönelik %25, Çin'e ise %10 gümrük vergisi uygulayacağını duyurarak ekonomi alanında ilk büyük adımını attı. “Tariffs” kelimesini sıkça kullanarak, bu durumu başkanlık zaferini kutlamanın bir yolu gibi sundu. Ancak, Trump'ın henüz başkanlık görevini devralmaması ve uygulamalarının gerçek boyutunun hala belirsiz olması dikkat çekiyor.

2024'te Başkanlık Görevi

Başkan olarak göreve 20 Ocak 2024'te başlayacak olan Trump, uygulayacağı ekonomik politikalar için resmi bir yetkisi bulunmamakta. Bununla birlikte, yaptığı açıklamalarla özgürlükçü ve keyfi bir yönetim anlayışını benimsediğini gösterdi. Bu noktada, NAFTA'nın yerine geçecek olan yeni ticaret antlaşmaları ile ilgili belirsizlikler mevcut.

BRICS Ülkelerine Yönelik Tehditler

Bunun yanı sıra, BRICS ülkelerine dolar yerine alternatif bir rezerv para birimi geliştirmeye teşebbüs edenlere %100 vergi uygulayacağını söylemesi, dünya ekonomisinde sarsıntılar yaratabileceğini gösteriyor. Trump’ın bu tehditleri ile birlikte, dünya genelinde bu konuda henüz somut bir değişim yaşanmadığı da gözlemleniyor. Doların hala uluslararası ticaretteki egemenliği, ABD'nin finansal gücünü kanıtlar nitelikte.

Çin Ekonomisi Ne Yapacak?

Seçim kampanyasında, Trump Çin'e %60 ek gümrük vergisi uygulamayı düşündüğünü belirtmişti. Ancak, şu anda Çin'in bu durumdan birazcık rahatladığı söylenebilir. Amerika'nın en büyük ticaret ortakları olan Meksika ve Kanada'nın da bu kısıtlamalardan etkilenmeyeceği takdirde, ABD’ye yıllık 1,5 trilyon dolarlık ihracat ve 1 trilyon dolarlık ithalat gerçekleştiriyorlar.

İhracat Rakamları

Daha fazla ayrıntıya inersek, Kanada’nın ihracatının %78’i, Meksika’nın ise %80’i ABD’ye gidiyor. Bu ürünlerin alternatif pazarlara yönlendirilmesi ise son derece zor, dolayısıyla bu ülkeler gümrük vergisi uygulamalarından olumsuz etkilenebilir.

Trump'ın Ekonomik Vizyonu

Trump’ın ekonomik anlayışı, klasik 'arz yönlü ekonomi' prensiplerine dayanıyor. Bu durum, vergilerin düşürülmesi ve devletin ekonomideki rolünün azaltılması gibi siyasaları ihtiva ediyor. Ancak bu yaklaşım, geçmişte benzer uygulamalardan olumsuz sonuçlar doğurmuş olduğu unutulmamalı. “Akmasa da damlar” düşüncesi ile halk kitlelerine vaadedilen iş imkânları ve istihdam artışı, gerçeklikle örtüşmüyor.

Ticaret Ortaklarıyla Pazarlık Stratejisi

Ayrıca, Trump’ın ticaret ortaklarına yönelik ilk adımı bir pazarlık stratejisi olarak görülmekte. Ancak, bu aşamada geri adım atmasının mümkün olmadığını söylemek de yanlış olmaz. İlk çalkantılar kısa süreli bir başarı getirse de, uzun vadede beklentileri karşılamayacağı düşünülüyor.

Musk’ın Yeni Planları

Trump’ın başkanlığında, vergi oranlarını %15'e indireceği ve devleti küçültme misyonunu Elon Musk gibi iş insanlarına devredeceği belirtiliyor. Ancak deneyimsiz ve şüpheli ekonomik bilgileri olan bu isimlerin yönetim anlayışı, büyük tartışmalara neden olabilir.

Fosil Yakıt Üretimi ve Çevresel Tehditler

Ayrıca fosil yakıt üreticilerinin desteğini alan Trump, çevresel önlemleri ortadan kaldırmayı ve fosil yakıt üretimini artırmayı planlıyor. Ancak, böyle bir politikanın küresel iklim değişikliği konusunda tehlikeler yaratacağına şüphe yok.

Sonuç ve Beklentiler

Yeni gümrük vergilerinin harekete geçmesi durumunda, Amerikan tüketicileri üzerindeki maliyetlerin artacağı öngörülüyor. Gümrük vergileri, hem iç pazardaki ürünlerin fiyatlarını artıracak hem de ithalatı düşürecek. Fed'in yüksek faiz politikası ve genişleyen ticaret açığı, doların değer kaybetmesine yol açabilir. Sonuç olarak, ABD'nin iç dinamiklerinde, iş gücü fiyatlarından enflasyona kadar çeşitli dalgalanmalar görülebilir.

Önümüzdeki süreç, Trump'ın uygulamalarının ne denli etkili olacağını gösterecek. Gelecek günler, hem ulusal hem de küresel ekonomik dinamikler için kritik önemde.