
Trump'ın Erdoğan'a Şaşırtan Sevgi İfadeleri: Bir Sevda mı Yoksa Tehdit mi?
2025-04-11
Yazar: Zeynep
ABD Başkanı Donald Trump, Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a duyduğu sevgiyi dile getirdi. Ancak bu ifadeler, birçok kişinin aklında soru işaretleri bıraktı. Karar gazetesi yazarı Mehmet Ocaktan, Trump’ın bu açıklamalarını detaylı bir şekilde değerlendirirken, sevginin gerçek olup olmadığını sorguladı.
Trump'ın Torba Açıklamaları ve Tarihi Arka Planı
Ocaktan, "Trump'ın Erdoğan’a olan sevgisi oldukça problemli bir durum. Gerçekten onu seviyor mu, yoksa sadece kontrol altına almak için bir tehdit mi?" diye sordu. Trump’ın geçmişte Türkiye’ye karşı tutumuna baktığında, bu sevginin ardında farklı motivasyonlar olabileceğini belirtti. Özellikle Rahip Brunson olayı, Erdoğan'a yönelik sevgi sözlerinin anlamını sorguluyor.
Hatırlatan Mektup ve Düşündüren İfade
Trump’ın yazdığı ve Erdoğan’a hakaret içeren mektup, hala hafızalarda tazeliğini koruyor. Mektubun bir kısmında, "Eğer Türkiye benim belirlediğim sınırların dışına çıkarsa, ekonomisini mahvederim" diyerek sert bir uyarıda bulunmuştu.
Arabuluculuk Teklifi ve Ortadoğu Planları
Erdoğan ile yan yana otururken, "Eğer Türkiye ile probleminiz varsa bunu çözebiliriz" diyerek arabuluculuk teklif etmesi, Trump’ın niyetlerini sorgulatıyor. Görünen o ki, Trump, Ortadoğu’daki yeni diplomasi hatlarını İsrail-Türkiye ittifakı üzerinden çiziyor.
Korkutucu Planlar
Ocaktan, Trump’ın başkanlık koltuğuna geri dönmesiyle birlikte medyanın sessiz kaldığını da dile getirdi. Gazze'deki son gelişmelerin ardından Trump’ın, "Gazze bölgesi, inanılmaz derecede önemli bir gayrimenkul parçası" ifadesi tartışma yarattı.
Sonuç: Sevgi mi Tehdit mi?
Son olarak, Trump’ın bu 'sevgi gösterisi' sonrası nelerin olacağı merak konusu. Eğer Trump, “İsrail ile barışın, bölgede birlikte hareket etmenizi gerektirir, yoksa ekonomik sıkıntı yaşarsınız” gibi ifadeler sarf ederse, Türkiye ne yapacak?
Sonuç olarak, bir gerçeği anlamak gerekiyor: Her sevginin bir bedeli vardır ve bu bedeli ödemeye hazır olup olmadığımızı sorgulamalıyız. Eğer Trump bizleri seviyorsa, biz de onu seviyorsak, bu sevdanın gereklerini yerine getireceğiz demektir.