Trump'ın "Türkiye Suriye'ye çökme" Sözleri ve Erdoğan'a Yönelik Övgülerin Anlamı
2024-12-17
Yazar: Yusuf
Giriş
Donald Trump'ın "Türkiye Suriye'ye çökme" ifadesi, Türk medyasındaki haberlerde sıkça yer almasa da, önemli bir tartışma konusu haline geldi. Trump, Kasım ayında ABD Başkanlık seçimlerini kazanmasının ardından ilk basın toplantısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı "çok akıllı bir adam" olarak övdü ve "Suriye'nin anahtarının Türkiye'nin elinde olduğunu" vurguladı. Ancak, Türkiye'nin “uygun” bir hamle ile “fazla can kaybına yol açmadan Suriye'ye çökme” ifadesi, bazı yorumcular tarafından cımbızlanarak çıkarılmış gibi görünüyor. Nitekim Anadolu Ajansı'nın İngilizce versiyonunda "unfriendly takeover" ifadesi öne çıkıyor.
Unfriendly Takeover Kavramı
İngilizce'deki "unfriendly takeover", zoraki alım ya da Türkçe’de popüler olarak kullanılan bir diğer ifadeyle "çökme" olarak tanımlanan "hostile takeover" ile eş anlamda kullanılıyor. Konunun uzmanları, Trump'ın yeni dostu Elon Musk’ın Twitter'ı ele geçirmesini örnek olarak gösteriyorlar.
Trump'a Göre "Çökme"
Trump, zoraki alım veya "çökme" eyleminin kötü bir karşılığı olmadığı görüşünde; aksine, elindeki gücü kendi amaçları doğrultusunda kullanarak rakip şirketi, sahiplerinin rızası olmadan ele geçirmenin bir başarı göstergesi olduğunu belirtiyor. Henüz neyin, nasıl sonuçlanacağı belirsiz olsa da, Erdoğan'ın hamlesini övüyor.
Esad'ın Devredilmesi ve Türk Ordusu
Trump’ın basın toplantısında Esad’ın devrilmesi sonrası Suriye’de kalan 900 Amerikan askerinin akıbeti hakkında yapılan bir soruya verdiği yanıt oldukça dikkat çekiciydi. Trump, öncelikle başkanlık döneminde geri çekme kararı aldığını hatırlatarak, "Türkiye büyük bir güç. Erdoğan çok iyi anlaştığım biri ama büyük bir askeri gücü var. Ve onun ordusu henüz savaşla yıpranmadı. Çok güçlü, kuvvetli bir ordu kurdu." dedi.
Suriye’nin Anahtarı Türkiye’de
Trump, dikkatleri ABD’nin Suriye’den çekilmesine ve PKK'nın uzantısı olan PYD/YPG'yi savunmasız bırakmasına atıfta bulunarak, "İki kişiden bahsediyorsanız, taraflardan biri aslında yok oldu. Diğer tarafın kim olduğunu kimse bilmiyor, ama ben biliyorum! Türkiye." diyerek Türkiye’nin rolünü ön plana çıkardı. "Bunun arkasında Türkiye var. O [Erdoğan] çok akıllı bir adam." dedi. Burada "binlerce yıl" ifadesi ile Trump, mecazi bir dil kullanarak Osmanlı dönemini kastetti.
Trump’ın Yorumları ve Türkiye'nin Rolü
Trump ayrıca, "Suriye’de çok fazla belirsizlik var... Bence Suriye'nin anahtarı Türkiye'nin elinde olacak" dedi. Erdoğan'ın “çözüm odaklı” yaklaşımını öne çıkararak, "Türkiye çok fazla can kaybına yol açmadan dostça-olmayan bir devralma gerçekleştirdi." yorumunu yaptı.
Sonuç ve Değerlendirme
Trump’ın bu çıkışı, Ankara'da iktidar cephesinde bir memnuniyet yaratırken, Erdoğan'a iç politikada kahramanlık puanları kazandırabilecek olsa da, Türkiye üzerindeki risk ve sorumlulukları artırıyor. Sonuç olarak, Trump’ın açıklamaları, Türkiye’nin ABD ile ilişkilerini sadece Suriye ve PKK ile sınırlamayarak, daha geniş bir stratejik işbirliği açısından yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Türkiye'nin NATO üyesi olarak askeri gücünü artırma gerekliliği, özellikle Trump’ın ilk döneminde getirilen F-35 yasağı gibi konular da göz önünde bulundurulmalıdır.
Siyasi arenadaki bu dinamik değişiklikler ile birlikte, Türkiye’nin bölgedeki gücünü pekiştirme çabaları ve ilişkilerin nasıl şekilleneceği merakla bekleniyor.