TÜİK Verileri: Gerçek İşsizlik Oranı Yüzde 27,6'ya Yükseldi! İşsizlikte Korkutan Artış!
2024-12-10
Yazar: Elif
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına dair iş gücü istatistiklerini açıkladı ve bu veriler endişe verici bir tablo ortaya koydu.
2023 yılının ekim ayında, 15 yaş ve üzeri kişilerin işsizlik oranı 0.1 puan artarak %8.8 seviyesine ulaştı. İşsiz sayısı ise, bir önceki aya göre 61 bin kişi artarak 3 milyon 175 bine yükseldi. Bu artış, ekonominin kırılgan durumu hakkında ciddi bir uyarı niteliğinde.
Ayrıca, işsizlik oranları açısından cinsiyet farkları ortaya bir kez daha çıktı: erkeklerde %6.9, kadınlarda ise %12.3 olarak belirlendi.
İstihdam edilenlerin sayısı 156 bin kişi artarak 32 milyon 970 bine çıkarken, istihdam oranı %49.9 oldu. Ancak bu oran erkeklerde %67.4, kadınlarda ise yalnızca %32.8 olarak kaydedildi; bu da toplumsal cinsiyet eşitliği sorununa dikkat çekiyor.
Ekim ayında, iş gücüne katılım oranı 0.3 puan artarak %54.7'ye yükselirken, katılım oranı erkeklerde %72.4, kadınlarda %37.4 düzeyindeydi. Kadınların iş gücüne katılımının daha da artması gerektiği vurgulanıyor.
Genç nüfusta işsizlik oranı ise 15-24 yaş grubunda bir önceki aya göre 0.3 puan azalarak %16.6 olarak hesaplandı. Ancak bu durum, genç kadınların işsizlik oranının %23.9, erkeklerin ise %12.6 seviyelerinde olması nedeniyle hâlâ sorun teşkil ediyor.
İş gücünde çalışanların ortalama fiili çalışma süresi, ekim ayında bir önceki aya göre 0.1 saat azalarak 42.5 saate düştü. Bu da iş gücünün ne denli zorlandığını gözler önüne seriyor.
Öne çıkan bir diğer veri ise, gerçek işsizlik oranı olarak nitelendirilen zamanla ilgili eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranının Ekim ayında 1.9 puan artarak %27.6 olmasıdır. Zamana bağlı eksik istihdam ile işsizlerin birleşik oranı %18.5, işsiz ve potansiyel işgücünün birleşik oranı ise %19 olarak tahmin edildi.
Uzmanlar, bu verilerin Türkiye'nin ekonomisinde daha fazla reform ve istihdam politikası gerektirdiğinin altını çiziyor. Geçtiğimiz aylarda artan enflasyon ve yaşam maliyeti de göz önüne alındığında, bu rakamların toplum üzerindeki etkisinin derinleşeceği öngörülüyor. Türkiye'nin geleceği için bir an önce etkili çözümler oluşturulması gerektiği aşikar.