Türk Bilim İnsanından Çığır Açan Alzheimer Bulusu: Beyindeki Hücresel Stresle İlişkiyi Ortaya Çıkardı!
2024-12-24
Yazar: Zeynep
CUNY Lisansüstü Merkezi'nde gerçekleşen önemli araştırmalar, Alzheimer hastalığına dair çığır açan bir buluşu gün yüzüne çıkardı. Neuron dergisinde yayınlanan çalışmaya göre, beyindeki hücresel stres ile Alzheimer'ın ilerleyişi arasında kritik bir bağlantı tespit edildi.
Araştırmalarda, beynin bağışıklık hücreleri olan mikrogliaların, beyin sağlığını koruma ve zarar verme konusundaki çift yönlü rolü belirlendi. Zararlı mikrogliaları hedef alarak Alzheimer semptomlarını tersine çevirme potansiyeli, yeni, etkili tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi konusunda umut verici yollar sunmakta.
ALZHEIMER HASTALIĞINI TETİKLEYEN HÜCRESEL MEKANİZMA BELİRLENDİ!
Mikroglialar genellikle beynin koruyucu hücreleri olarak bilinse de, Alzheimer patolojisinde önemli bir nedensellik rolü üstleniyor. Bir kısım mikrogliaların beyin sağlığını koruduğu, diğerlerinin ise nörodejenerasyonu kötüleştirdiği keşfedildi.
Araştırmanın odak noktası, Biyoloji ve Biyokimya programlarında görevli Dr. Pınar Ayata'nın öncülüğünde, mikroglial popülasyonlar arasındaki işlevsel farklılıkları anlamaktı. Ayata, “Alzheimer hastalığında zararlı mikrogliaların işlevlerini ve bunları terapötik olarak nasıl hedefleyebileceğimizi anlamaya koyulduk. Alzheimer hastalığında stresle ilişkili yeni bir sinyal yolu ile karakterize edilen nörodejeneratif mikroglia fenotipi belirledik.” ifadelerini kullandı.
Mikroglia ve hücresel stres arasındaki bu ilişkiyi ortaya koyan araştırma, Alzheimer tedavisinde yeni yollar açabilecek potansiyel ilaçların geliştirilmesine olanak tanıyor. Bilim insanları, bu buluş sayesinde belli bir yaş grubunun kabusu haline gelen Alzheimer hastalığını yavaşlatabileceği ve hatta tersine çevirebileceği umudunu taşıyor.
Dünyaca ünlü araştırmalara imza atan Dr. Ayata ve ekibi, bu keşifleri ile Alzheimer hastalığına dair mücadelede umut ışığı olmayı hedefliyorlar. Çalışmalarının sonuçları, global düzeyde alınacak önlemler ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesinde önemli bir adım olabilir.