Türkiye'nin insansız hava araçları (İHA) alanındaki başarılı yükselişi dünya genelinde dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Özellikle sivil döner kanat dronların geliştirilmesi ve üretiminde önemli bir atılım gerçekleştiren Baibars Mekatronik Havacılık, ihracat başarıları ve uluslararası yatırımlar ile kendine yer edinmiştir.

2015 yılında kurulan Baibars, kısa sürede tarımsal insansız hava araçları üretmeye başlayarak, 2021 yılından itibaren ciddi bir ivme kazanmıştır. Şirket, Türkiye İş Bankası'nın sağladığı destekle büyümekle kalmayıp, 2023 sonunda Japonya'dan aldığı doğrudan yabancı yatırımla da dikkat çekmiştir. 2025 yılı itibarıyla ABD'nin Detroit, Michigan bölgesinde yeni bir üretim tesisi kurarak burada zirai insansız hava araçları üretmeye hazırlanıyor.

Erguvan, ABD'deki üretim tesisinin büyük ölçüde tamamlandığını ve 2025 Mart ayında üretime geçmeyi hedeflediklerini belirterek, "Midwest bölgesi tarım alanında büyük bir potansiyele sahip. Yüksek verimlilik sağlayan dronlarımız, tarımsal üretimde maliyetleri azaltma ve sürdürülebilir tarımdan faydalanma konusunda büyük faydalar sağlıyor," dedi.

Baibars, bu yıl dokuz farklı ülkeye ihracat yaparak Japonya, İspanya ve Amerika Birleşik Devletleri gibi teknoloji açısından olgunluk seviyesi yüksek pazarlara açılmıştır. Erguvan, Türk İHA teknolojisinin dünya genelinde olumlu bir üne sahip olmaya devam ettiğini vurguladı.

Baibars Mekatronik'in tarımsal İHA'larındaki yerlilik oranı hedefinin %70 olacağı ve bileşenlerin çoğunun yerli kaynaklardan sağlanacağının altını çizen Erguvan, ayrıca yangın müdahaleleri için geliştirilen 'Cesur' İHA'sının da büyük bir kısmının tamamlandığını bildirdi.

Baibars tarafından geliştirilmiş olan arazi takip sistemi ve engel tespit sistemi ile donatılmış dronlar, zorlu hava koşullarında bile güvenli bir şekilde uçuş gerçekleştirerek çiftçilere yüksek manevra kabiliyeti sunuyor. 50 litre sıvı tankı ve 70 litre gübre tankı ile saatte 220 dekara kadar ilaçlama yapılabiliyor.

Sonuç olarak, Türk İHA endüstrisi hızla büyümeye devam ederken, 2023 ve 2025 hedefleri doğrultusunda küresel pazarda kendine sağlam bir yer edinmesi bekleniyor. Dünyaya açılan kapılarla birlikte Türk teknolojisinin başarı hikayeleri artmaya devam edecek.