Soykırımlarıyla bilinen Netanyahu, Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulu'na girmek üzere salona adım attı ve kürsüye yöneldi.

Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Yıldız’ın öncülüğünde Türk heyeti, Netanyahu’nun konuşmasına başlamadan önce salondan ayrılarak güçlü bir protesto gerçekleştirdi.

Dikkate değer şekilde, birçok ülke delegasyonu Türk heyetine eşlik etti ve sonuç olarak salon önemli ölçüde boş kaldı. Bu durum, uluslararası topluluğun Netanyahu’nun varlığına karşı duyduğu rahatsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.

Netanyahu kürsüdeyken çevreden bazı seslerin yükseldiği duyuldu; katılımcılar, bu durumu desteklemek amacıyla sloganlar attı.

Netanyahu'nun konuşmasında, Filistin toprakları olan Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ni "İsrail" olarak gösteren bir harita kullanması, birçok eleştiriye neden oldu. Bu harita ile Filistin’in varlığını inkâr eden bir söylemde bulunduğu ayrıca dikkat çekti.

Netanyahu’ya, Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcısı Kerim Han tarafından "savaş suçu" işlediği gerekçesiyle tutuklama kararı çıkarılması talep edilmişti. Ancak, bu gibi eleştirilerin ardından bile BM’de bu kişi için konuşma izni verilmesi, uluslararası toplumda büyük bir hayal kırıklığı yarattı.

Bu olaylar, uluslararası ilişkilerdeki karmaşıklıkları ve Filistin meselesinin çözümündeki zorlukları bir kez daha gündeme getirmiştir. Gözler, dünya genelinde bu konudaki tepkilerin nasıl şekilleneceği üzerine çevrildi.