Türk, Rus ve İran dışişleri bakanları, Katar'ın başkenti Doha'da bir araya gelerek Suriye'deki son gelişmeleri değerlendirdiler. Bu toplantı, Suriye'de 27 Kasım'da başlayıp 10 gün süren çatışmaların ardından, gerilimi azaltma ve siyasi bir çözüm bulma amacı taşıyor.

Toplantıda, Türkiye'nin muhalefeti destekleyen tutumu ile Suriye yönetimini destekleyen Rusya ve İran arasındaki görüş ayrılıklarının yanı sıra, muhalif grupların sahada elde ettikleri kazanımların da çözüm sürecini zora soktuğu belirtildi.

Diplomatik kaynaklar, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçı ile Doha'da yaptığı görüşmenin ardından, Astana Süreci'nin son durumunun da müzakere edildiğini aktardılar. Ayrıca, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararına atıfta bulunarak, Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine olan desteğin vurgulandığı ifade edildi.

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, yaptığı bir açıklamada Astana Süreci'nin faydalı bir platform olduğunu ve son gelişmelerin ardından Doha'daki toplantının önemine dikkat çekti.

2017 yılında Türkiye, Rusya ve İran’ın anlaşmasıyla oluşturulan Astana Süreci, Suriye'deki iç savaşın sona erdirilmesi, çatışmaların durdurulması ve mültecilerin geri dönüşünün sağlanması gibi amaçları hedefliyor. Ancak, bugüne kadar yapılan birçok toplantıya rağmen, süreç istenilen hedeflere ulaşamıyor.

Toplantıda, özellikle muhaliflerin Halep, Hama ve Humus üzerinde elde ettikleri kazanımların hali hazırdaki durumu zora soktuğu ve İran ile Rusya'nın Türkiye ile farklı görüşlere sahip olduğu vurgulandı. Türkiye'nin ulusal güvenlik endişeleri, YPG'nin bölgedeki varlığına verdiği önemi artırdı.

Doha'daki toplantının sonrası için, üç ülke liderinin ilerleyen günlerde bir araya gelme ihtimalinin olduğu da kaynaklarca söylenmekte. Ancak, Türkiye'nin Esad yönetimi ile ilgili eleştirileri ve bunun sonuçsuz kalması, müzakerelerin sağlıklı bir şekilde ilerlemesini zorlaştıran unsurlar arasında.

Sonuç olarak, Türkiye’nin Astana Süreci’nin önemine vurgu yapması, Lavrov’un bazı açıklamaları ile birleşince, Suriye’de barışın sağlanması için atılması gereken adımların önemi bir kez daha gündeme geldi. Ancak muhalefetin stratejileri ve bölgedeki güç dengeleri, barışın sağlanmasını karmaşık hale getiriyor.