SOCAR Türkiye, önemli bir adım atarak Bursagaz ve Kayserigaz'ı kendi çatısı altına aldı. Bu gelişme, doğal gaz sektöründe büyük bir dönüşüm sürecinin başlangıcını işaret ediyor.

BURSAGAZ VE KAYSERİGAZ'IN STRATEJİK ÖNEMİ

2019 yılından bu yana SOCAR Türkiye bünyesinde faaliyet gösteren Bursagaz ve Kayserigaz, toplamda yaklaşık 2 milyon aboneye doğal gaz dağıtım hizmeti sunuyor. Bursagaz, 7 bin kilometreyi aşan şebeke uzunluğu ve 1,2 milyon abonesi ile Türkiye'nin 4. en büyük doğal gaz dağıtım şirketi konumunda. Kayserigaz ise 700 bin aboneye güvenli doğal gaz ulaştırarak, benzer şekilde güçlü bir altyapıya sahip.

SOCAR Türkiye’nin liderliğinde gerçekleşen yatırımlar, müşteri memnuniyeti ve kalite odaklı stratejilerle birleşerek her iki şirketin hizmet kapasitesini önemli ölçüde artırmış durumda. Son dönemde birçok yeni bölgeye doğal gaz ulaştırıldı, bu da operasyonel etkinliklerini fiyat rekabetine de katkı sağlayarak güçlendirdi.

SOCAR TÜRKİYE CEO'SU ELCHİN IBADOV'DAN AÇIKLAMA

SOCAR Türkiye CEO'su Elchin Ibadov, satış sürecine dair yaptığı açıklamada, "Şirketlerimizin satış kararını, SOCAR Türkiye'nin uzun vadeli stratejik hedefleri doğrultusunda değerlendiriyoruz. Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz yaklaşık 18.5 milyar dolarlık yatırımla, Türkiye'nin en büyük doğrudan dış yatırımcısı konumundayız ve bu yatırımlarla Türkiye'de uzun yıllar değer üretmeye devam edeceğiz," dedi.

Ibadov ayrıca, Türkiye'de ana iş kollarından biri olan petrokimya sektöründe yoğunlaşarak, bu alanda önemli yatırımlar hayata geçireceklerini belirtti. Pre-FEED ve FEED mühendislik çalışmalarının başladığını vurguladı. Bu gelişmeler, Azerbaycan ve Türkiye ekonomilerine, istihdama ve sosyal kalkınmaya katkı sağlamayı amaçlıyor.

Gelecek İçin Umut Verici Adımlar

Bursagaz ve Kayserigaz, yeni teknolojilere yatırım yaparak, doğal gaz altyapısını modernleştirmek için çalışmalara hız verecek. Özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarıyla entegrasyon konusunda da adımlar atılacak. Uzmanlar, SOCAR Türkiye'nin bu atılımlarının, Türkiye'nin enerji bağımsızlığına büyük katkı sağlayacağını öngörüyor.

Sonuç olarak, bu satış ve beraberinde gelecek yatırımlar, Türkiye'nin enerji sektöründe sürdürülebilir büyüme hedeflerinin gerçekleşmesine önemli bir katkı sağlayabilir.