Ukrayna-Rusya Savaşının 1000'inci Gününde Şok Gelişme: 3. Dünya Savaşı İhtimali!
2024-11-19
Yazar: Yusuf
Ukrayna-Rusya Savaşında 1000. güne ulaşılırken, savaşın umulmadık bir boyuta evrildiği iddia ediliyor. 24 Şubat 2022'de Ukrayna'da bir 'özel askeri operasyon' başlattığını duyuran Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yönettiği bu çatışma, şimdi küresel bir uyarı seviyesine ulaştı.
Son günlerde Ukrayna'nın Amerika Birleşik Devletleri'nden (ABD) temin ettiği yaklaşık 300 kilometre menzil sunan ATACMS füzeleri ile Bryansk’a saldırı düzenlemesi, ciddi endişelere yol açtı. Rus yetkilileri, bu saldırıya ilişkin olarak, fırlatılan altı füzeden beşinin Rus hava savunma sistemleri tarafından havada imha edildiğini açıkladı. Ancak havada isabet alan bir füzenin parçaları, bölgedeki askeri bir tesise düşerek yangın çıkmasına neden oldu.
ABD Başkanı Joe Biden’ın son günlerdeki açıklamalarında, ABD’nin Rusya topraklarına saldırı izni verip vermediği merak ediliyor. Bu durum, Beyaz Saray'a yakın kaynaklar tarafından da tartışmalara neden oluyor.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna'nın ATACMS füzeleri ile gerçekleştirdiği saldırının, savaşın tırmandığını gösterdiği şeklinde bir açıklama yaptı. Yeni güncellenen nükleer doktrin belgesinin de bugün yayımlanmış olması, uluslararası ilişkilerde gerginliği artırıyor. Lavrov, bu tür füzelerin kullanımı halinde, NATO ve müttefiklerine karşı misilleme yapma hakkının doğacağını ifade etti.
Medvedev, NATO füzelerinin kullanımını bir saldırı olarak değerlendirerek, bu durumun 3. Dünya Savaşı’nı tetikleyebileceği konusunda uyarılarda bulundu. Bu tarz bir ifade, dünya genelinde büyük bir korku yaratarak yeni çatışmaların doğmasını tetikleyebileceği düşüncelerini öne çıkarıyor.
Savaşın bu aşamasında, her iki tarafın stratejileri de hızla değişiyor. Uzmanlar, Rus ordusunun karşılaştığı zorlukların ve Ukrayna’nın uluslararası destekle güçlenmesinin, savaşın seyrini etkileyebileceğini ifade ediyorlar.
Savaşın bininci gününde bu tür gelişmeler, uluslararası toplumu harekete geçirebilir. Birçok ülkede, müzakerelerin yeniden başlaması ve barış arayışlarının hızlandırılması gerektiğine dair görüşler artıyor. Ancak mevcut durum, her iki ülkenin de pozisyonlarını sertleştirmesiyle karmaşık bir hal almış durumda.