Alman otomotiv devi Volkswagen, kitlesel grevlerin önüne geçmek amacıyla sendikalarla yaptığı anlaşma sonucunda 35 binden fazla çalışanını işten çıkaracağını ve üretim kapasitesini azaltacağını duyurdu. Bu karar, otomotiv endüstrisinde büyük yankı uyandırdı.

Volkswagen CEO'su Oliver Blume, bu uzlaşmanın şirketin gelecekteki sürdürülebilirliği için kritik bir adım olduğunu ifade etti. Blume, "Uzun ve sert müzakerelerin ardından gelinen bu anlaşma, Volkswagen markasının hayatta kalması için önemli bir sinyal" dedi.

Anlaşmanın, önümüzdeki yıllarda yıllık 15 milyar Euro tasarruf sağlaması bekleniyor. Ancak 2024 hedeflerine doğrudan bir etkisi olmayacağı belirtildi. Şirket, Dresden fabrikasında alternatif seçenekler araştırılırken, Osnabrueck tesisi yeniden devreye alınacak ve üretim süreçlerinin bir kısmı Meksika'ya kaydırılacak.

Ücret artışı askıya alındı.

IG Metall Sendikası, daha önce kararlaştırılan yüzde 5'lik ücret artışının askıya alındığını ve 2025 yılı sonuna kadar Dresden fabrikasında araç üretiminin durdurulacağını açıkladı. Çalışma konseyi başkanı Daniela Cavallo, "Hiçbir tesis kapanmayacak, operasyonel nedenlerle kimse işten çıkarılmayacak ve şirketin ücret anlaşmamız uzun vadeli olarak güvence altına alınacak" dedi.

Avrupa'nın en büyük otomobil üreticisi ile sendikalar arasındaki bu anlaşma, Almanya Başbakanı Olaf Scholz tarafından da olumlu karşılandı. Scholz, "Şirketler ve sendikaların sosyal olarak kabul edilebilir bir çözüm üzerinde anlaşmalarını görmek sevindirici" ifadelerini kullandı.

Volkswagen, sadece bir başlangıç mı?

Finans analisti Alexander Krueger, bu tür uzlaşmaların diğer şirketler için de örnek teşkil edebileceğini belirtti. Krueger, "Başka şirketler de işten çıkarma planları yapıyor ve Volkswagen bu şekilde sadece bir başlangıç gibi görünüyor" ifadelerini kullandı.

Öte yandan, otomotiv analisti Mattias Schmidt, 2030 yılına kadar 35 bin işten çıkarma ihtiyacının Avrupa pazarındaki mevcut durgunluğu gidermek için yeterli olamayabileceğine dikkat çekti. Schmidt, 'Durgunluğun üstesinden gelmek için daha uzun bir zaman dilimi gerekecek' dedi.

Son olarak, geçtiğimiz ay yaklaşık 100 bin işçi, ücretlerin düşürülmesi, kapasitenin azaltılması ve Almanya'daki fabrikaların kapatılması planlarını protesto etmek amacıyla büyük ölçekli grevler düzenledi. Bu grevler, Volkswagen tarihinin en büyük grevleri arasında yer alıyor ve otomotiv sektöründe bir dönüm noktası olabilecek gelişmelere işaret ediyor.

İşten çıkarmalar ve grevler, otomotiv endüstrisindeki iş güvencesinin ne kadar kırılgan olduğunun altını çizerken, Avrupa'daki birçok başka sektör de benzer zorluklarla karşı karşıya kalabilir.