Sağlık

Vücudunuzdaki Sinsi Tehlikeye Dikkat! Eğer Yemeklerden Sonra Bu Belirtileri Yaşıyorsanız...

2025-01-13

Yazar: Ali

Cerrahi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özgür Kemik, çoğu insanda herhangi bir belirti vermeden vücutta gizlice bekleyen tehlikenin safra kesesi taşı olduğunu vurguladı. Ciddi vakalarda, bu taşların cerrahi müdahale gerektiren 'safra taşı ileusu' adı verilen bağırsak tıkanmalarına sebep olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Kemik, aynı zamanda nadir olmasına rağmen kronik safra taşı hastalığı olan bireylerde 'safra kesesi kanseri' riskinin de arttığını belirtti.

"BİR KUM TANESİ KADAR KÜÇÜK DE OLABİLİR, GOLF TOPU KADAR DA"

Safra kesesi taşlarının, safra kesesinde oluşan ve genellikle kolesterol veya bilirubin birikintilerinden meydana gelen sert yapılaşmalar olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kemik, "Boyutları bir kum tanesinden bir golf topuna kadar değişebilir. Asemptomatik olabilir ya da safra kanallarını tıkarak 'biliyer kolik' dediğimiz karın sağ üst tarafında aralıklı şiddetli ağrılara yol açabilirler. Genellikle safra taşı bulguları iltihaplanma veya sarılık gibi semptomlara neden olmadıkça kendini belli etmez" dedi.

"YÜKSEK KOLESTEROL VE OBEZİTE RİSKİ ARTIRIYOR"

Safra kesesi taşlarının, aşırı kolesterol veya bilirubinden kaynaklanan safra bileşimindeki dengesizlikler nedeniyle oluşabileceğini belirten Prof. Dr. Kemik, diğer temel nedenleri şöyle sıraladı: "Yüksek kolesterol seviyeleri: Safradaki aşırı kolesterol kristalleşerek taşlara dönüşebilir. Bilirubin: Karaciğer sirozu veya kan hastalıkları gibi durumlar bilirubini artırarak pigment taşlarının oluşmasına yol açabilir. Safra kesesi hareketliliği sorunları: Safra kesesinin yetersiz veya seyrek boşalması safranın yoğunlaşmasına sebep olabilir. Diğer risk faktörleri arasında obezite, hızlı kilo kaybı, 40 yaş üstü olmak ve hormonal faktörler (örneğin, hamilelik) yer almaktadır."

"ŞİDDETLİ KARIN AĞRISI, BULANTI VE SARILIK GÖRÜLEBİLİR"

Dünya nüfusunun yaklaşık %6'sının safra taşı olduğunu belirten Prof. Dr. Kemik, taşların öncelikle 'biliyer kolik' adı verilen karakteristik ağrılara yol açabileceğini ifade etti. Diğer belirtileri şöyle açıkladı: "Şiddetli karın ağrısı: Tipik olarak karnın sağ üst kısmında veya merkezinde hissedilir ve genellikle sırta veya omuza yayılır. Ağrı 1 ila 5 saat sürebilir ve yağlı yiyecekler tüketildikten sonra artış gösterebilir. Bulantı ve kusma, genellikle safra kesesi atakları ile ilişkilidir. Sarılık: Cilt ve göz beyazlarının sararması, olası bir safra kanalı tıkanıklığını gösterir. Ateş ve titreme, enfeksiyon veya iltihaplanma gibi komplikasyonlara işaret edebilir. Birçok kişide belirti göstermeyen 'sessiz' safra taşı da olabilir."

"KADINLARDA RİSK İKİ KAT FAZLA"

Hormonal faktörlerin etkilediği kadınların, safra kesesi taşı gelişimi açısından erkeklere kıyasla iki kat daha fazla risk taşıdığına işaret eden Prof. Dr. Kemik, diğer risk gruplarını da şöyle sıraladı: "40 yaş üstü bireyler: Yaş, özellikle 60 yaş ve üzerindekiler için riski artırır. Obez bireyler: Yüksek vücut kitle indeksi (VKİ) önemli bir risk faktörüdür. Yanlış beslenme: Yüksek yağlı, yüksek kolesterollü ve düşük lifli diyetler safra taşı riskini artırır. Belirli etnik gruplar: Amerikan yerlileri ve Meksika kökenli Hispaniklerde daha yüksek oranlarda görülür. Hamile kadınlar: Hamilelik sırasındaki hormonal değişimler taşı oluşumunu artırabilir. Aile öyküsü: Genetik, safra taşına yatkınlıkta rol oynar. Diyabet: Yüksek trigliserit seviyeleri ile ilişkilidir ve safra taşı olasılığını artırır. Hızlı kilo kaybı: Karaciğerin safraya fazla kolesterol salgılamasına neden olabilir."

"SAĞLIKLI KİLONUZU KORUYUN, HAFTADA 150 DAKİKA EGZERSİZ YAPIN"

Safra kesesi taşlarından korunmak için önerilerde bulunan Prof. Dr. Kemik, "Sağlıklı kilonuzu koruyun. Taş riskini artırdığı için obeziteden ve hızlı kilo değişimlerinden kaçının. Dengeli beslenin. Doymuş yağları sınırlarken meyve, sebze ve tam tahıllar gibi yüksek lifli gıdalara odaklanın. Sağlıklı yağları tercih edin. Zeytinyağı ve balıktan elde edilen Omega-3 yağ asitleri iyi kaynaklardır. Sağlıklı sindirimi desteklemek için haftada en az 150 dakika egzersiz yapın. Öğün atlamaktan kaçının. Düzenli yemek saatleri, safra akışını korumaya yardımcı olur ve taş oluşum riskini azaltır. Genel sağlığı desteklemek için bol su için" dedi.

"TEDAVİDE 5 FARKLI YÖNTEM UYGULANIYOR"

Prof. Dr. Kemik, safra kesesi taşı hastalığı tedavisinde kullanılan yöntemleri şöyle açıkladı: "Ameliyat: Birincil tedavi, safra kesesinin cerrahi olarak çıkarılması olan kolesistektomidir. Bu, hastalığın ciddiyetine göre laparoskopik (minimal invaziv) veya açık ameliyatla gerçekleştirilebilir. Ekstrakorporeal Şok Dalgası Litotripsisi (ESWL): Taşları parçalamak için ses dalgalarını kullanan cerrahi olmayan bir seçenektir. Endoskopik Retrograd Kolanjiyopankreatografi (ERCP): Endoskopik yöntemle safra kanalındaki taşları çıkarmak için kullanılır ve genellikle tıkanıklıkları gidermek için stent yerleştirilmesini içerir. İlaçlar: Ursodiol veya khenodiol kolesterol taşlarını çözebilir ancak değişken başarı ve yan etkiler nedeniyle nadiren kullanılır. Perkütan tedavi: Ameliyat için yüksek riskli hastalarda, taşları çıkarmak veya çözmek için safra kesesine cilt yoluyla erişimi içerir. Bu yöntemler, hastanın durumuna göre belirlenmektedir."