29 Mart 2025 tarihinde, Çin'in Anhui eyaletindeki Dezhou-Shangrao Otoyolu üzerinde gece saat 22:44'te meydana gelen feci kaza, üç kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı. İlk bulgular, aracın çarpma sonrası alev aldığını ve yolcuların içeride mahsur kaldığını ortaya koydu. Bu durum, Xiaomi'nin otomobillerinin güvenlik sistemlerine dair ciddi soru işaretleri doğurdu.

Xiaomi, artan endişeler üzerine 1 Nisan'da kazaya dair detaylı bir basın açıklaması yaptı. Şirket, elde edilen araç verilerini polise iletti ve olayın teknik incelemesini sundu. Yapılan açıklamalara göre, kaza yapan araç, SU7'nin standart versiyonuydu ve Navigasyon Destekli Otopilot (NOA) modunda 116 km/h hızla seyrediyordu.

Kazanın öncesinde, araç bir inşaat alanına yaklaştığında uyaran sistem devreye girmiş ve şeritlerin bariyerlerle kapalı olduğunu, trafiğin başka bir yöne yönlendirildiğini bildirmişti. Sürücü, uyarıyı dikkate almazken, aracın hızı yavaşlatılamadı ve 97 km/s hızla beton bir direğe çarpıldı. Çarpmanın hemen ardından Xiaomi'nin acil durum sistemi aktif hale geldi ve aracın kayıtlara sahip olan sahibine ulaşıldı; fakat o esnada aracın bir başka kişi tarafından kullanıldığı belirtildi.

Kapıların açılmadığı iddialarına gelince, Xiaomi yetkilileri, aracın dört kapısında da mekanik acil durum açma kolunun bulunduğunu açıkladı. Bu mekanizmanın, batarya hasarı olsa bile kapıların açılabilmesini sağladığı ifade edildi. Olay anının kaydedilen verileri, olayın seyrini saat ve dakika kaydıyla gösteriyor:

Olay Zaman Çizelgesi

22:27:17 – NOA modu aktif, hız 116 km/h 22:44:24 – Engel uyarısı: "Önde engel var, dikkatli olun." 22:45:06 – Araç sahibine ulaşıldı, sürücünün kimliği doğrulandı.

Yönetim, kazanın ardından özel bir soruşturma ekibi oluşturdu ve 30 Mart'ta olay yerine uzmanlar gönderildi. Ayrıca, mağdur ailelere destek sözü verildi. Yaşanan trajik olay, Xiaomi'nin hisse senedi fiyatında %5'in üzerinde bir düşüşe neden oldu. Kazadan sonra, Xiaomi'nin genel güvenlik politikalarının gözden geçirilmesi gerektiği konusunda çağrılar yapıldı. Bu olay, gelecekteki otomotiv teknolojilerinin güvenliği üzerine tartışmaları beraberinde getirebilir.