DIŞ HABERLER SERVİSİ - Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Yağmur Artırma Bilimi Araştırma Programı çerçevesinde, Abu Dabi'deki Ulusal Meteoroloji Merkezi'nde yeni stratejilerini açıkladı.

Time Out Dubai'nin haberine göre, BAE'nin hedeflerinden biri, kurak topraklarına yapay zeka (AI) ile çözümler üretmek. Dubai ve çevresinde çokça tartışılan bulut tohumlama tekniğinin, yapay zeka ile daha etkin bir şekilde uygulanmasına karar verildi. Bu uygulama ile bulutlara parçaçıklar yerleştirilerek yapay yağmur üretimi sağlanacak ve böylece yağışın artırılması hedefleniyor.

Gelişmiş bir ekonomi olmasına rağmen, BAE sıklıkla kuraklık sorunu ile yüzleşiyor ve bu nedenle birçok tarımsal ürünü ithal etmek zorunda kalıyor. Dolayısıyla, yağmur, verimli toprak için hala en önemli çözümlerden biri. Yapay zeka bu süreçte operasyonları bilgi ile yönlendirerek, bulut tohumlama uçaklarının en uygun ve etkili zamanlarda kullanımlarını optimize edecek.

BAE Ulusal Meteoroloji Merkezi (NCM) Genel Müdürü Dr. Abdulla Al Mandous, kuraklıkla mücadelede yenilikçi yöntemlerin önemini vurguladı. NCM'deki uzmanlar, küresel su güvenliğinin sağlanması için yeni, daha önce keşfedilmemiş yöntemlerin kullanılması gerektiğini belirtiyor.

Mandous, "Küresel su güvenliğini sağlamak, geleneksel yöntemlerin ötesinde bir yaklaşım gerektiriyor. Bu nedenle, sürekli inovasyon ile veri odaklı ve yapay zeka destekli teknolojiler üzerinde durmalıyız" dedi. Ayrıca, BAE'nin su güvenliği gündeminin küresel önceliklere uyumlu olduğunu ve bu alanda öncü bir rol oynamak için kararlı olduklarını belirtti.

BAE, bilimsel iş birliğini güçlendirerek ve sürdürülebilir su kaynaklarına katkıda bulunarak yeni inovasyon yolları açmayı hedefliyor. İnovasyon ve bilimsel araştırma, küresel iklim değişiklikleriyle mücadelede ve su güvenliğine ulaşmada hayati araçlar olarak öne çıkıyor.

Sonuç olarak, Birleşik Arap Emirlikleri, iklim değişikliği ve su krizine karşı yenilikçi çözümler geliştirme konusunda öncü adımlar atarak dünya genelinde de dikkat çekmeyi sürdürüyor. Bu çalışmalar, sadece yerel değil, aynı zamanda uluslararası düzeyde su güvenliğine katkıda bulunmak için büyük bir önem taşıyor.