Yenidoğan çetesinin 1 numaralı sanığı Fırat Sarı, altıncı günde savunmasını yaparak mahkemede dikkat çeken iddialarda bulundu. Önceden belirlenen ifadelerinin ardından uzun bir çapraz sorguya tabii tutulan Sarı, tutuklu sanık doktor İlker Gönen'e 100 ya da 150 bin lira verdiğini belirtti. Ayrıca, hemşirelere de kendi maaşlarının üzerine 3 bin ya da 5 bin lira ek ödeme yaptığını söyledi.

Savcı, duruşma sırasında Sarı'ya, "Dinlendiğini biliyor muydun?" diye sordu. Sarı da, "Doğukan, Ocak ayında dinlendiğimizi söylemişti" yanıtını verdi.

Mahkeme, hastanelerdeki ekipman ve doktor eksiklikleri nedeniyle Sarı'ya yöneltilen ihmal suçlamalarını gündeme getirince, Sarı bu durumu kabul etmedi. "Benim üzerimde bir ihmal olduğunu düşünmüyorum, elimden geleni yaptım" dedi.

Kamuoyunda büyük yankı uyandıran bu davada, Fırat Sarı, yaşadığı baskının kendisi üzerindeki etkisini şöyle ifade etti: "Artık umudum kalmadı. Buraya gelmek istedim çünkü her şeyi anlatmak istiyorum." Ayrıca hemşirelerden para aldığı iddialarını kabul etti ve "Onlara benim borcum var. Olayların gerçeklerinin açığa çıkmasını istiyorum" ifadelerini kullandı.

Sarı, tıp merkezinde bebeklerin yetersiz hizmet nedeniyle hayatını kaybettiğini ifade ederek, "112 acil ekipleri oldukça yetersiz. Bazen kendim müdahale etmek zorunda kaldım" dedi. Ayrıca, hastanelerin işleyişinin kısıtlı olduğuna da dikkat çekti. "Herkes bize teklif yaptı çünkü işimizi iyi yaptığımızı biliyorlardı" diye ekledi.

Yapılan sorgulamalar sırasında, Fırat Sarı, paralarla aldatıldığını düşünmediğini, bunun bir iş anlaşması olarak değerlendirdiğini belirtti. Çeteyi yöneten kişilerin hastanelerden daha fazla hasta almak amacıyla baskı yaptığı iddialarına da yanıt verdi. "Biz rüşvet vermeden hastalar aldık. Hastanelerle yaptığımız bütün sözleşmeler yasal çerçevede hazırlanmıştır" dedi.

Duruşmada duygusal anlar yaşandı. Fırat Sarı, "Kendimi insan olarak bile görmüyorum. Zorunlu hizmetini yapmış insanların uğradığı haksızlıklar beni etkiliyor. Bu süreçte benim de bir rolüm olduğunu biliyorum" diyerek suçluluğunu kabul etti. Ancak onun için en zorunun çocuklarla olan ilişkisi olduğunu ifade etti ve "Bir anne için çocuğunun yoğum bakıma alınması çok travmatik bir durum. Bu durumu yaşayan annelerin hissettiği korkuyu çok iyi anlıyorum" dedi.

Sarı’nın açıklamaları sonrası, mahkeme başkanı bir dizi soru sorarak, "Neden böyle bir yol seçtiniz?", "Hastaların yaşamı sizin için ne kadar önemliydi?" gibi sorularla sanığın sorgulamasına devam etti. Fırat Sarı ise bu soruları yanıtlamaktan kaçınmayıp, olayların iç yüzünü aydınlatmaya çalıştı. Bu dava, toplumda yankı uyandırmaya ve vicdanları sızlatmaya devam ediyor.