AB Yüksek Temsilcisi Borrell'den Filistin İtirafı: AB'nin Geleceği İçin Ölümcül Bir Tehlike
2024-11-25
Yazar: Elif
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, görev süresinin sona ermesine kısa bir süre kala önemli açıklamalarda bulundu.
1 Aralık 2019'dan beri sürdürdüğü görevinde sona yaklaşan Borrell, AB'nin geleceği açısından yaşanan krizin ciddiyetini vurguladı. 2024 yılına dair yaptığı değerlendirmede, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı sürdürdüğü savaşı ve Orta Doğu'daki çatışmaları merkezine aldı.
Borrell, ABD'nin eski Başkanı Donald Trump yönetiminin Avrupa güvenliği üzerindeki etkisine dikkat çekerek, "Kendi güvenliğimizi sağlama zorunluluğumuz var, zira refahımız ve geleceğimiz, her dört yılda bir ABD seçmenlerinin ruh haline bağlı kalamaz." dedi.
Filistin konusunda ise Borrell, AB'nin etkisinin zayıflığına dair çarpıcı ifadeler kullandı. Sivil kayıpların artması, Gazze’deki insani durumun kötüleşmesi ve Filistin Yönetimi'nin çöküşü gibi konulara dikkat çekti. Ayrıca, İsrail'in Birleşmiş Milletler ile olan ilişkilerinin kopma noktasına gelmesiyle Filistinliler adına alınan felaket kararlarının önlenemediğini vurguladı.
Borrell, AB'nin bu durumu "çifte standart" olarak değerlendirilmesine kapı açtığını belirterek, eylemsizliğin bu izlenime sebep olduğunu söyledi. Batı ve diğerleri arasındaki ayrımcılığın keskinleşme riskinin arttığını daha fazla çatışmayla karşılaşmamak adına bu ayrımı körelterek diyalog kurmak gerektiğini ifade etti.
Bir Avrupa liderliği çerçevesinde, mevcut iç sorunların halk arasında yarattığı huzursuzluğa dikkat çeken Borrell, Avrupa'nın dış ilişkilerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini savundu. ABD’nin izole politikalar izlemesinin bu tür sorunlar karşısında Avrupa için bir çözüm olamayacağını belirtti ve bunun AB'nin geleceği için ölümcül bir tehlike oluşturduğunu ifade etti.
Borrell, Avrupa'nın dünyadaki diğer ülkelerle olan ilişkilerine de vurgu yaparak, birlik içindeki liderlerin sadece iç sorunlarla değil, aynı zamanda uluslararası ilişkilerle de ilgilenmelerinin şart olduğunu dile getirdi. AB’nin dönüşümü ve Filistin krizine yönelik çözümler üretebilmesi için daha proaktif bir tutum sergilemesi gerektiğinin altını çizdi.