Dünya gündeminin sıcak konularından biri ABD'nin Hamas'a karşı yürüttüğü yaptırım politikaları. ABD Maliye Bakanlığı, altı üst düzey Hamas yetkilisine yaptırım uyguladığını duyurdu. Bu yapılan açıklama, Hamas’ın uluslararası operasyonlarını ve terör faaliyetlerini etkisiz hale getirmeyi amaçlayan bir stratejinin parçası olarak öne çıkıyor.

Haber kaynaklarına göre, ABD'nin Yabancı Varlıkların Kontrolü Ofisi (OFAC), uluslararası düzeyde faaliyet gösteren bu kişilerin, Hamas'ın finansal akışlarını sağlamak ve Gazze’ye silah gönderimini kolaylaştırmak gibi suçlamalarla bağlantılı olduğunu ortaya koydu.

ABD Maliye Bakanlığı'nın Terörizm ve Mali İstihbarattan Sorumlu Müsteşar Vekili Bradley Smith, yaptığı açıklamalarda, "Hamas’ın terör faaliyetlerini kolaylaştıran ve yurtdışındaki çıkarlarını temsil eden kilit isimlere karşı yaptırımlarımızı sürdüreceğiz" dedi. Smith, ayrıca, örgütün ek gelir elde etme çabalarını sekteye uğratma konusundaki kararlılıklarının da altını çizdi.

Dikkat çeken bir detay olarak, Türkiye'de bulunan üç Hamas yetkilisi de bu yaptırımlardan etkilenecek. Bunlar arasında, uzun süredir Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları'nın bir üyesi olan Abdülrahman İsmail Ganimet de bulunuyor. Ganimet, daha önce Tel Aviv’de düzenlenen bir bombalı saldırıyla bağlantılı olarak tanınıyor.

ABD’nin yaptırımları sadece Ganimet ile sınırlı değil. Aynı zamanda, Gazze’deki Hamas’ın Rusya ile yürüttüğü görüşmelere katılan bir üst düzey yetkili ve bir başka Hamas yetkilisi, Türkiye üzerinden Gazze'ye fon akışını düzenlemekte suçlanıyor. Bu durumda Musa Davud Muhammed Akari ve Salama Mari gibi isimler öne çıkıyor. Akari, Türkiye'den Gazze ve Batı Şeria'ya finans akışını kolaylaştırırken, Mari ise Türkiye'de ikamet eden ve örgüte mali destek sağlayan bir isim olarak tanımlanıyor.

Bu yeni yaptırımlar, 7 Ekim 2023'ten bu yana Hamas ve destekçilerine karşı uygulanan dokuzuncu paket olarak kayıtlara geçti. Uzmanlar, bu tür yaptırımların sadece mali boyutla sınırlı kalmayacağını, aynı zamanda uluslararası ilişkilerde çeşitli yansımalarının olabileceğini belirtiyor. Gelişmeleri takip eden gözlemciler, Türkiye'nin milli güvenliği ile ilgili olası etkileri göz önünde bulundurarak bu durumun nasıl sonuçlanacağını merakla bekliyor.