Ülke

AKP'li Meclis Üyesi'nden Skandal Kadın Cinayeti Açıklaması: "Çoğunda Öldüren Kadar Ölenler de Suçludur"

2024-10-14

Yazar: Hatice

Kadın cinayetlerinin artışı, İstanbul Sözleşmesi tartışmalarını yeniden gündeme getirirken, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nin AKP'li üyesi Latif Aydemir'in yaptığı skandal açıklama büyük tepki topladı. Aydemir, kadın cinayetleri ile ilgili olarak, "Hanımlarımızı tenzih ediyorum ama… Bir kısmı bayanlar olmak üzere erkeklerin de çoğunda öldüren kadar ölenler de suçludur" dedi.

Son dönemlerde kadına ve çocuğa yönelik şiddet olaylarının artması, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Ekim ayı olağan toplantısında eleştirildi. Birçok meclis üyesi, toplantıya siyah giyerek gelerek kadına yönelik şiddete dikkat çekti ve İstanbul Sözleşmesi'ne olan desteği dile getirdi.

Bu tartışmalar esnasında Aydemir, kadına yönelik şiddetin maktulün suçlu olduğuna işaret eden yorumlarla dikkat çekti. Bu açıklamalar, sosyal medyada ve kamuoyunda sert tepkilere yol açtı.

Tepkiler üzerine, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Aydemir’in konuşmasını partilerinin kabul edilemez bulduğunu ve kesin ihraç talebiyle disipline sevk edildiğini açıkladı. Dağ, kadına ve çocuğa karşı şiddetle mücadelenin parti olarak en önemli öncelikleri arasında olduğunu vurguladı. Aydemir'in ifadelerinin, kadın cinayetleriyle mücadele eden bir partinin duruşuyla çeliştiğini belirtti.

Son verilere göre, Türkiye’de kadın cinayetleri oranları son yıllarda alarm verici şekilde artmıştır. 2022 yılında 400'den fazla kadın cinayeti işlenirken, 2023’de bu sayının daha da yükselmesi bekleniyor. Çeşitli sivil toplum kuruluşları ve insan hakları aktivistleri, bu sorunun çözümü için acil önlemler alınmasını talep ediyor. İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesi sonrası, birçok kadın hakları savunucusu, hükümetin attığı adımları eleştirerek kadına yönelik şiddetin daha da artabileceğine dair endişelerini dile getiriyorlar.

Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerine karşı sürdürülen mücadele, toplumun her kesimi tarafından desteklenmeli. Kadınların ve çocukların güvenliği için gerekli yasaların ve politikaların güçlendirilmesi, her bireyin sorumluluğu olmalıdır. Bu tür skandal ifadelerin ve yorumların tekrar etmemesi için toplumsal bir bilincin oluşturulması hayati önem taşımaktadır.