Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) tarafından yayınlanan yeni bir rapor, Avrupa Birliği’nin (AB) sağlık hizmetlerinde gereksiz antibiyotik kullanımını azaltma çabalarının yetersiz kaldığını ortaya koydu. Rapor, özellikle antibiyotiklere karşı gelişen direnç sorununa dikkat çekiyor.

Antimikrobiyal direnç, 2019 yılında yaklaşık 5 milyon insanın ölümüne yol açmış durumda. Uzmanlar, 2050 yılı itibarıyla bu rakamın 39 milyondan fazla olabileceği konusunda uyarıyor. Bakterilerin, virüslerin ve diğer mikroorganizmaların ilaçlara karşı direnç geliştirmesi, enfeksiyonların tedavisini daha da zorlaştırıyor. Bu direncin en büyük nedeni ise antibiyotiklerin yanlış veya aşırı kullanımı olarak gösteriliyor.

ECDC’nin 2023 yılındaki raporu, 2019 ile 2023 yılları arasında hiçbir AB ülkesinde antibiyotik tüketiminde önemli bir azalma yaşanmadığını belirtiyor. Verilere göre, 24 üye ülkeden 14'ü - Bulgaristan, Hırvatistan, Çekya, Danimarka, Estonya, İtalya, Letonya, Litvanya, Malta, Hollanda, Portekiz, Romanya, Slovakya ve Slovenya - 2023 yılında daha yüksek antibiyotik tüketimi bildirdi.

Ayrıca, hastanelerdeki rezerv antibiyotik kullanımı da artış gösterdi; 2019 yılında toplam tüketimin %3,4'ünü oluştururken bu oran 2023'te %5,4'e yükseldi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), bu antibiyotiklerin ancak çoklu ilaca dirençli enfeksiyonların tedavisinde son çare olarak kullanılması gerektiğini vurguluyor.

ECDC, bu artışın, dirençli bakterilerin tedavisi için daha fazla kaynak ihtiyacı doğurabileceğini belirtirken, ülkelerin kullandıkları yedek antibiyotik kılavuzlarını yeniden değerlendirmeleri gerektiğini de ifade etti.

Rapor, AB'nin 2030 hedeflerine yönelik yavaş ilerlemesine dikkat çekiyor. 2030 yılına kadar, 2019 yılına kıyasla antibiyotik tüketiminde %20 azalma hedefleniyor. Bu hedeflerde, tüketilen antibiyotiklerin %65'inin dirence yol açma ihtimali daha düşük kabul edilen sınıflardan gelmesi gerektiği vurgulanıyor.

Uzmanlar, Avrupa'da antibiyotik direnci sorunuyla karşılaşan insanların sayısının artmasının yanı sıra, bu durumun sağlık sistemlerini daha da zorlayacağının altını çiziyor. Öneriler arasında, halkın antibiyotiklerin yanlış kullanımı hakkında bilinçlendirilmesi ve sağlık hizmetlerinde bu konuda disiplin uygulamaları yer alıyor. Eğer bu sorun çözülmezse, gelecekte daha güçlü enfeksiyonlarla başa çıkmak zorunda kalabiliriz!