
"Çelik Duvar" Güçleniyor: Polonya'da İltica Talepleri Askıya Alınıyor
2025-03-27
Yazar: Yusuf
Son günlerde, Belarus’tan düzensiz göçmenlerin çelik duvarı kesip Polonya topraklarına kaçak girişim için makine kullanmaları üzerine Polonya'dan önemli bir adım geldi. Polonya Başbakanı Donald Tusk, devlete ait olan bu sınırların güvenliğini artırmak amacıyla iltica taleplerinin askıya alınacağını duyurdu.
Tusk, iltica taleplerinin 60 güne kadar askıya alınmasına olanak tanıyan yasa tasarısının Cumhurbaşkanı Andrzej Duda tarafından imzalanacağını belirtti. Tusk, yasa tasarısının "bir an bile gecikmeden" kabul edileceğini ifade ederken, Duda ise güvenlik tedbirlerinin artırılmasını zorunlu kılan değişikliklerin gerekliliğine dikkat çekti.
Ancak, bu karar insan hakları savunucularından yoğun eleştiriler aldı. İnsan Hakları İzleme Örgütü, Polonya'nın bu yasasının uluslararası ve AB yükümlülüklerine aykırı olduğunu ve mevcut durumda hukuka aykırılıklar nedeniyle Polonya-Belarus sınırında insanları geri atmalarıyla ilgili endişelerin bulunduğunu dile getirdi. Tusk, eleştirileri reddederek güvenlik kaygıları doğrultusunda hareket ettiklerini savundu.
Geçen hafta Polonya–Belarus sınırında 21-24 Mart tarihleri arasında 400 kaçak geçiş teşebbüsü tespit edildiği bildirildi. Ayrıca, 2025 yılının başından bu yana Belarus sınırında gerçekleşen kaçak girişimlerin sayısının 2 bin 300'ü geçtiği vurgulandı.
ÇELİK DUVAR PROJESİ
Polonya, Litvanya, Letonya ve Finlandiya gibi ülkelerde 2021 yılından bu yana Belarus ve Rusya'dan yasa dışı yollarla geçiş yapan göçmen sayısında ciddi bir artış gözlemlendi. Bu duruma karşılık olarak Polonya, Belarus sınırına inşa ettiği 186 km uzunluğunda ve 5.5 meter yükseklikteki çelik duvar projesini 2022 yılında tamamladı. Bu proje, göçmen dalgasını engellemeyi hedefliyor ve yıllık göçmen başvurularını significant oranda azaltma çabalarını destekliyor.
Siyasi yorumcular, Polonya'nın sınır güvenliğini artırma çabalarının, Avrupa genelindeki göçmen krizine karşı alınan daha geniş önlemler paketiyle birlikte değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiyorlar. Tüm bu gelişmeler, Avrupa'nın göç politikalarını ve mülteci kabul süreçlerini ciddi bir şekilde etkileyebilir.