ABD Başkanı Donald Trump, 23 Aralık 2024 tarihinde Truth Social hesabından Grönland'ın ABD'nin kontrolünde olması gerektiğini savundu. Trump, adanın mülkiyet ve kontrolünün sağlanmasını 'mutlak bir zorunluluk' olarak nitelendirdi.

Danimarka'ya karşı bu sert çıkışı, Grönland'ın stratejik ve doğal kaynak zenginlikleri açısından önemine işaret ediyor. Grönland, dünyanın en büyük adası olup, önemli mineraller ve doğal gaz rezervleri barındırıyor. Trump, 13 Mart'ta NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile Oval Ofis'te yaptığı görüşmede de benzer ifadelerde bulunarak, "(Grönland'ın ABD tarafından ilhakı) Bunu gerçeğe dönüştürmek zorundayız. Danimarka bu konuda işbirliği yapamıyor. Ulusal güvenliğimiz için buna gerçekten ihtiyacımız var," dedi.

Danimarka'da bu açıklamalara tepki gösteren birçok gösterici, Trump'ın Grönland üzerindeki emellerini ve uluslararası hukuku hiçe sayan tutumunu protesto etmek üzere sokaklara döküldü. Göstericiler, yapılan açıklamaların Grönland halkının iradesine aykırı olduğuna dikkat çekti. Grönland, Danimarka'nın özerk bir bölgesi olarak kendi yönetimine sahip, bu nedenle Trump'ın muhalefeti burada yankı bulmuş durumda.

Bu olay, uluslararası ilişkilerde gerilime neden olurken, Trump'ın planlarının Grönland halkı üzerinde nasıl bir etki yaratacağı merak konusu. ABD'nin, özellikle kaynaklar açısından zengin olan bu bölgedeki etkisini artırma çabaları, diğer ülkelerin de dikkatini çekiyor. Grönland'da yapılacak evrimsel değişiklikler ve ABD'nin askeri varlığı, bölge güvenliğini daha da karmaşık hale getirebilir.