Tarım ve Orman Bakanlığı, geçtiğimiz hafta taklit ve tağiş içeren ürünler ve markaların listesini kamuoyuyla paylaştı. Bu açıklama, hepimizi ilgilendiren gıda güvenliği tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Özellikle Köfteci Yusuf'un ürünlerinde domuz eti kullanıldığı iddiaları gündeme damga vurdu. Listede dikkat çeken diğer unsurlar arasında bal ürünlerinde 'taklit veya tağiş', zeytinyağında 'tohum yağı', peynirde 'nişasta' bulunması yanı sıra et ürünlerinde 'tek tırnaklı hayvan eti' gibi maddelerin tespit edildiği yer alıyor. Baharatlarda da 'bilinmeyen madde' ve bazı gıda boyaları tespit edildiği bilgisi dikkat çekiyor.

Gıda mühendisleri, bu durumun gıda güvenliğini tehdit ettiğine ve bu tür sorunun daha da derinleştiğine vurgu yapıyor. Gıda mühendisi Bülent Şık, bakanlığın listeyle yaptığı açıklamanın yetersiz olduğunu ve asıl tehlikenin gıda ürünlerinde bulunan toksik maddeler olduğunu belirtti. Şık, 'Taklit ve tağiş yapan firmaların açıklanması buzdağının ucunu göstermektir. Asıl sorunlarla yüzleşmeden bunlarla oyalanıyorsunuz' dedi.

Bülent Şık, gıda güvenliği açısından en kritik meselenin gıdalara karışan toksik kimyasallar olduğunu vurgulayarak, hâlâ bu meseleye dair somut adımlar atılmadığını ifade etti. Özellikle ayçiçek yağı ya da zeytinyağına katılan, kanserojen etkileri olabilen kolza yağı gibi maddelerin, gıda güvenliğini ciddi şekilde zedeleyebileceğini hatırlattı. Gıda ürünlerinde çevre sağlığını tehdit eden ve genel halk sağlığını riske atan birçok toksik madde ve katkı maddesi var.

Bakanlığın uygulamaları ve geliştirmesi gereken kontrol mekanizmaları hakkında düşüncelerini aktaran Şık, 'Ülkemizde bir kontrol-denetim sistemi var ama bu sistem etkin bir şekilde çalışmıyor. Ayrıca açıklanan listeler sonrasında bile bu suçu işleyen firmaların hala piyasada var olduğunu görüyoruz' dedi.

Bu bağlamda, firmanın ifşaya maruz kalmaması ya da denetimlerden kaçınma gibi çeşitli yollarla bu suistimalleri nasıl sürdürdüğünü sorgulamak oldukça önemli. Ayrıca tarım ürünlerinde kullanılabilecek sağlığa zararlı kimyasallarla ilgili daha fazla bilgi ve daha büyük denetim mekanizmaları gerekecek.

Bütün bu sorunlar göz önünde bulundurulduğunda, halk sağlığını korumaya yönelik tedbirlerin derhal alınması gerektiği aşikar. Gıda ürünlerinde ağır metal, pestisit ve diğer toksik maddelerin bulunup bulunmadığının denetlenmesi için daha etkin bir mekanizma kurulmalıdır. Unutulmamalıdır ki, gıda güvenliği yalnızca taklit ürünlerle ilgili değil, aynı zamanda gıda maddelerine kattığımız tüm bileşenlerin güvenliğiyle de alakalıdır.