
Google Yapay Zeka ile Tarihin Sırlarını Gün Yüzüne Çıkarıyor! Kaybolan Diller Yeniden Hayat Buluyor
2025-03-25
Yazar: Zeynep
Google, yapay zeka teknolojisi ile arkeolojik metinlerden yola çıkarak kaybolmuş dilleri geri döndürmeye yönelik dev bir adım attı. Bu yenilik, binlerce yıl önce konuşulan dillerin melodi ve telaffuzunu günümüze taşıyarak tarihi mirasımızı koruma konusunda devrim yaratma potansiyeli taşıyor.
Projenin Tanımı
Proje, Google'ın yapay zeka araştırma birimi olan DeepMind ile Cambridge Üniversitesi Dilbilim Bölümü'nün iş birliği ile yürütülüyor. Geliştirilen sistem, kil tabletler ve papirüslerdeki yazıtları analiz ederek, bu kaybolmuş dillerin fonetik yapısını ve gramer kurallarını yeniden oluşturmayı başarıyor.
Uzman Görüşleri
Projenin liderlerinden Dr. Philippa Steele, “Hititçe gibi diller M.Ö. 1200'lerde unutulmuştu. Şimdi, yapay zeka sayesinde bu dillerin nasıl telaffuz edildiğini duyabiliyoruz” ifadelerini kullandı. İlk sonuçlar Mart 2025'te Londra'da düzenlenecek bir sempozyumda sunulacak ve katılımcılara tarihin derinliklerinden gelen bir zaman kapsülünü deneyimleyecekleri bir etkinlik yaşatılması planlanıyor.
Çalışmanın Bilimsel Temeli
Çalışmanın bilimsel temeli, 2024'te Computational Linguistics dergisinde yayımlanan bir araştırmaya dayanıyor. Yapay sinir ağlarının eski metinlerdeki dil kalıplarını %85 doğrulukla çözdüğü belirtiliyor.
Daha Fazla Uzman Yorumları
MIT'den dilbilimci Prof. David Pesetsky, “Bu teknoloji, eksik verilerden bile anlamlı sonuçlar çıkarabiliyor. Etrüskçe gibi hâlâ tam çözülememiş diller için bir dönüm noktası” dedi. Pesetsky'ye göre sistemin başarısı, büyük veri analitiği ile antik dilbilimin birbiriyle harmanlanmasından kaynaklanıyor.
Veri Analizi
Proje kapsamında, Hitit çivi yazısı tabletlerinden alınan 10 bin kelime ve Etrüsk mezar yazıtlarından toplanan 2 bin kelime detaylı bir şekilde incelendi. DeepMind'ın algoritmaları, bu dillerin ses yapısını modern dillere kıyaslayarak telaffuz modelleri oluşturdu.
Çalışmanın Tarihî Önemi
Harvard Üniversitesi'nden dilbilimci Prof. Noam Chomsky ise bu çalışmanın insanlık tarihine yeni bir pencere açtığını vurgulayarak, kaybolmuş dillerin medeniyetlerin düşünce yapısını ve günlük yaşamını anlamamıza olanak sağladığını belirtti. Chomsky, Hititçe'nin yeniden canlanmasının Anadolu'nun Bronz Çağı'na dair yeni ipuçları sunduğunu ifade etti.
Kimlik ve Kültür
Oxford Üniversitesi'nden arkeolog Prof. Chris Gosden, kaybolmuş dillerin yalnızca kelimelerden ibaret olmadığını, bir halkın kimliğini, inançlarını ve hikayelerini taşıdığını belirtti. Yapay zekanın, bu mirası kurtararak bizlere geçmişle bağlantı kurma şansı tanıdığını vurguladı.
UNESCO'nun Gözünden
UNESCO'nun bilim danışmanı Dr. Mechtild Rössler, “Bu çalışma, teknolojinin insanlığın ortak hafızasını nasıl zenginleştirebileceğinin bir kanıtı” diye yorumda bulundu.
Projenin Geleceği
Proje, yalnızca akademik alanla sınırlı kalmayarak daha geniş bir etki yaratmayı amaçlıyor. Google, bu dillerden bazı temel ifadelerin ses kayıtlarını halka açık bir platformda paylaşmayı planlıyor. Ayrıca Etrüskçe ve Hititçe'nin modern sanat projelerinde ve eğitim materyallerinde kullanılmasına yönelik çalışmalar da başladı.
Sergi ve Etkinlikler
Londra'daki British Museum, 2025 yazında bu dillerin seslendirildiği bir sergiye ev sahipliği yapacak. Dr. Steele, “Amacımız bu dilleri sadece anlamak değil, aynı zamanda yaşatmak. Belki bir gün çocuklar Hititçe masallar dinleyecek” dedi.
Sonuç ve Gelecek Perspektifi
Yapay zekanın bu başarısı, teknolojinin tarihe nasıl yaşam verebileceğini gösteriyor. Antik dünyanın sessizliğinin bozulmasıyla birlikte, kaybolan dillerin yankıları 21. yüzyılda yeniden duyuluyor. Bu gelişme, insanlığın geçmişine dair merakını tatmin etmekle kalmıyor, aynı zamanda geleceğin dilbilim ve arkeoloji çalışmalarına ilham veriyor. Anlaşılan o ki, teknoloji ve tarih bir araya geldiğinde kaybolmuş olan her şey yeniden hayat buluyor.