Kara Harp Okulu'nun mezuniyet töreninde 'Mustafa Kemal’in askerleriyiz' sloganını atan ve okulunu birincilikle bitiren Teğmen Ebru Eroğlu ve Teğmen İzzet Akarsu'nun, TSK'den ayırma cezası istemiyle disiplin kuruluna sevk edilmesi, yeni bir skandal olarak karşımıza çıkıyor.

Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi atmosferde, her alanda tekelleşme ve baskı politikaları hız kazanmış durumda. Özellikle ordunun tarikatlarla ilişkisi ve siyasallaşması, toplumda büyük bir rahatsızlık yaratıyor. İktidar, kendisine aykırı olan her sesi bastırmaya çalışırken, bu durum demokrasi ve ifade özgürlüğü üzerinde ciddi bir tehdit oluşturuyor.

Mustafa Kemal Atatürk’ün askerleri olduğunu vurgulayan bir kadının, TSK içinde ceza alması, aslında iktidarın Atatürk’ün ilkelerine ve kazanımlarına ne denli tahammülsüz olduğunu gözler önüne seriyor. Bu tahammülsüzlüğün, Anayasa ile güvence altına alınmış hak ve özgürlüklere, laikliğe ve demokrasiye karşı bir saldırı olduğu aşikâr.

Bu anlaşılmaz ceza, sadece iki Teğmenin durumu ile sınırlı kalmayacak; aynı zamanda tüm asker ve subaylara, düşüncelerini özgürce ifade etme hakkının ne denli tehdit altında olduğunu göstermekte. Unutulmamalıdır ki, aklını, vicdanını ve irfanını hür tutan herkes, Cumhuriyetin kazanımlarını koruma mücadelesinde asla yalnız olmayacaktır. Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal’in idealleri, asıl bağımsızlık ve aydınlanma fikrinin simgesi olarak, her zaman güçlenerek varlık gösterecektir.