İsrail Ordusu, 23 Eylül'den bu yana Lübnan'a yönelik saldırılarını sürdürerek bölgedeki gerilimi artırdı.

Gece saatlerinde, İsrail ordusu, "Beyrut'un güneyini boşaltın" çağrısında bulundu. Bu uyarının ardından, Beyrut'ta yeniden bombardıman başladı. Lübnan medyasına göre, İsrail, güney Beyrut ve çevresine yönelik beş hava saldırısı gerçekleştirdi. Bu saldırılardan dördü ise "çok şiddetli" olarak nitelendirildi.

İsrail ordusunun, Hizbullah'ın kalesi olarak bilinen bölgede sivillere tahliye çağrısı yaptıktan sonra bu saldırılar gerçekleştirildi. Lübnan Ulusal Haber Ajansı (NNA) ise, "İsrail savaş uçakları, Beyrut'un güney banliyölerine dört şiddetli saldırı düzenledi ve Chweifat bölgesine bir saldırı daha yaptı" şeklinde bilgi paylaştı. Olay yerine ambulansların sevk edildiği bildirildi.

Hamas'a bağlı bir medya kuruluşunun bildirimine göre, Hamas'ın silahlı kanadı El-Kassam Tugayları'nın liderlerinden Said Atallah, İsrail'in Lübnan'ın kuzeyindeki Trablusşam kentindeki bir Filistinli mülteci kampına düzenlediği saldırıda üç aile üyesiyle birlikte hayatını kaybetti. İsrail'in bu saldırıyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapmadığı belirtildi.

İsrail'in Artan Saldırıları

Hizbullah ile 8 Ekim 2023'ten beri kontrollü çatışmalara devam eden İsrail ordusu, 23 Eylül'de Lübnan'ın güney kentlerinin yanı sıra Bekaa ve Baalbek bölgelerine yüzlerce hava saldırısı düzenledi. Lübnan makamlarına göre, 17 Eylül'den beri Hizbullah’ın kullandığı iletişim cihazlarının patlatılması sonucu toplam 1411 kişi hayatını kaybetti. Bu ölümler arasında 104 çocuk ve 194 kadının da olduğu bildiriliyor.

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, 27 Eylül'de Beyrut'a düzenlenen hava saldırılarında bir üyesinin öldüğünü duyurdu. Hizbullah ise, İsrail'e roket ve füzelerle karşılık veriyor. İsrail tarafında ise genellikle ordu üslerini hedef alan bu saldırılarda büyük bir hasar bildirilmedi.

İsrail bombardımanları nedeniyle ülkede yüzyıllar boyunca gördüğümüz göç dalgaları etkisini artırmış durumda. Ülke içinde yüz binlerce kişi yerinden olmuşken, Beyrut'un güney kesimlerinden kuzeye ve Suriye'ye on binlerce kişinin göç ettiği belirtiliyor.

Bu durum, Orta Doğu'daki gerginliği daha da artırırken, uluslararası toplumdan da çözüm bekleyen çağrılar devam ediyor. Savaşın sebep olduğu insani kriz gündemdeki yerini koruyor ve bölgedeki sivil halkın sağlık durumunun giderek kötüleştiği aktarılıyor. Sakıncalı gelişmeler takip ediliyor!