Olcay Kaan Çakır, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde görev yapan bir astsubay olmasının yanı sıra, bilimsel çalışmalarla dünya genelinde tanınan bir isim haline geldi.

Kayda değer çalışmaları arasında, hareketle kendi kendini şarj edebilen kalp pili geliştirmesi ön plana çıkıyor ve bu durum, onu araştırmacıların dikkatini çeken bir figür haline getiriyor.

Halen doktora sürecini devam ettiren Çakır, dünyaca ünlü üniversitelerle iş birliği yapmak için yarışıyor.

TSK'dan ayrılmadan, araştırmalarını Türkiye ve Danimarka'da sürdürmeyi tercih eden Çakır, çalışmalarını TRT Haber'e anlattı: "Bilim, insanlığın yaşam kalitesini artırmanın en güçlü yollarından biridir.

Milli Savunma Üniversitesi'nde görev yapıyorum. Bilgisayar Mühendisliği alanında dereceyle mezun oldum.

Yüksek lisansımı enerji üzerine tamamladım ve doktoramı biyomühendislik alanında, profesörüm Doç. Dr. Aylin Şendemir ile Ege Üniversitesi'nde sürdürüyorum.

Ege Üniversitesi Biyomühendislik Laboratuvarı'nda, biyomedikal alanda potansiyeli yüksek biyomalzemelerin hücre bazlı etkileşimlerini araştırıyoruz.

Ayrıca, özel üretim teknikleriyle, elektroeğirme ve 3D yazıcı gibi teknolojileri kullanarak biyomalzemelerin geliştirilmesine katkı sağlıyoruz.

Bir günde iki patent alan Çakır, bu haberi duyduğunda şöyle ifade etti: "Araştırmalarım, biyomühendislik ve enerji teknolojileri alanlarını kesiştiriyor.

Kalp pilleri, mikro ve nanorobotlar üzerine yoğunlaşıyorum.

Mevcut patent başvurularım, bu alandaki yenilikçi projelerimi destekliyor.

Çakır’ın hedefi, insanlığa fayda sağlayacak sürdürülebilir teknolojiler geliştirmek.

"Yenilikçi çözümler üreterek, genç araştırmacılara ilham vermek ve Türkiye'nin uluslararası arenada daha fazla söz sahibi olmasını sağlamak istiyorum," diyor.

Çakır, Danimarka'da deneyim kazandıkça, daha kapsamlı projeler geliştirmeye devam ediyor.

Danimarka Teknik Üniversitesi ve Harvard Üniversitesi ile çeşitli uluslararası projeler üzerinde çalışmayı planlıyor.

Ayrıca, biyomühendislik ve enerji birleşiminden kaynaklanan yeni teknolojilerle, kanser araştırmalarına yönelik nanorobotlar geliştirmeyi hedefliyor.

Kalp pillerini kendiliğinden şarj edebilme potansiyeline sahip bu teknoloji, insan hareketlerinden enerji üreterek cihazların sürekli olarak çalışmasını sağlıyor.

Bu sayede hastaların sık sık pil değiştirme zorunluluğu ortadan kalkıyor.

Çakır, "Bu teknoloji dünya çapında bir ilk ve sadece kalp pilleri değil, diğer implantlarda da kullanılabilecek," şeklinde belirtiyor.

Alüminyum hava pilleri üzerine yaptığı çalışmalarda da önemli buluşlara imza atan Çakır, bu alandaki araştırmalarının çevre dostu ve daha sürdürülebilir enerji çözümleri sunduğunu vurguluyor.

Alüminyum hava pilleri, enerji yoğunluğu açısından lityum iyon pillerinden çok daha verimli alternatifler sunuyor.

Gelecek planları arasında, kanser hücrelerine ulaşıp onları hedef alan mikro ve nanorobot teknolojileri geliştirmek var.

Ayrıca, diyabet hastaları için kullanılabilir sensörler tasarlamakta.

Çakır, "Amacım, uluslararası alanda tanınan bir bilim insanı olarak Türkiye’deki bilimsel araştırmalara katkıda bulunmak; böylece yenilikçi projelerle toplumun faydasına çalışmak," diyor.

Son olarak Çakır, bilimsel çalışmalarının hayalini kurduğu patenleşme süreçlerini hızlandırarak, kanser tedavisinde devrim niteliğinde yenilikçi teknolojiler geliştirmeye çalışıyor.

Bu süreç, küresel sağlık sorunlarına çözüm üretmeyi ve insanlığın yaşam kalitesini artırmayı amaçlıyor.

Çakır'ın yeni projeleri, bilim dünyasının dikkatini çekmekle kalmayacak, aynı zamanda gelecekte büyük etkilere yol açacaktır!