Hırvat futbol kalecisi Livakovic'in Uluslar Ligi'ndeki performansı göz dolduruyor. Zufic, Livakovic'i yüksek motivasyonu ve odaklanmış yapısıyla tanımladı. Fenerbahçe'deki deneyimlerini milli takıma başarıyla taşıyan kaleci, her seferinde pozitif dönüşler alıyor ve bu ona moral veriyor.

Zufic, Livakovic ile olan dostluğunun gücünden de bahsetti. 'Birbirimize karşı yüksek bir güvenimiz var. Bu, tüm başarımızın temelini oluşturuyor. Antrenmanlarımızda sadece futbola odaklanıyoruz. Dinamo Zagreb'i birlikte izliyor ve bu sporu konuşuyoruz,' dedi.

İstanbul'da bir gün geçirdiklerini, bir askeri tesisin önüne park ettiklerini anlatan Zufic, o an yaşadıkları kaosu şu şekilde ifade etti: 'Polislerin bakışlarıyla yüzleşmek zorunda kaldık. Livakovic orada olduğu için fotoğraflar çektirip o anın tadını çıkardık, ancak içeri giremedik.'

Zufic, Livakovic'in sıradan bir adam olmadığını, aksine etrafına karşı duyarlı, pozitif ve çocuk ruhlu birisi olduğunu vurguladı. Herkese dikkat eden bu kalecinin, üstün formu ve yetenekleri ile de takdire şayan olduğunu ifade etti.

Zufic, Livakovic’in ayak hareketleri ve oyun içindeki karar verme yeteneği üzerine sıkı çalışmalar yaptıklarını söyledi. 'Antrenmanlarda baskı altında nasıl karar aldığını gözlemlemek için üzerinde çok çalışıyoruz. O, maçları kazanma konusunda büyük bir rol üstleniyor; özellikle bizim için kritik anlarda.'

Ancak Zufic'in kariyerinde zaman zaman zor anlar da yaşandı. Trabzonspor'a karşı oynadıktan sonra gereksiz bir kırmızı kart gördüğünü ve bunun adaletsizlik olduğunu düşündüğünü belirtti. 'Bu yüzden tribüne gönderildim,' dedi.

Son olarak Mourinho ile olan ilişkisine değinen Sandro Zufic, teknik direktörün kendisine verdiği geniş özgürlükten bahsetti. 'Mourinho ile birlikte eğitim seansları düzenliyoruz. Detayları analiz edip iş süreçlerine katkı sağlıyoruz. İtalyanca konuşuyoruz ve burada çalışma ahlakının üst düzey olduğunu görebiliyoruz. Tesislerde sabah 8’de gelip akşam 4’e kadar kalmalısınız; bu süre boyunca yalnızca futbola ve bir sonraki maça hazırlık yapmaya odaklanıyoruz,' diye ekledi.

Özellikle Mourinho'nun antrenmanlara her zaman ilk gelen ve en son giden kişi olduğunu vurgulayarak, bu disiplinli yaklaşımın oyuncular üzerindeki etkisinin büyük olduğunu ifade etti.