Klonlanmış sesiyle iki bankayı başarıyla kandırdı! Bu durum çok korkutucu - Önlemler Neler Olmalı?
2025-01-13
Yazar: Ayşe
Yapay zeka, insan seslerini o kadar gerçekçi bir şekilde klonlayabiliyor ki, bu sesleri ayırt etmek neredeyse imkansız hale geliyor. Bu teknoloji, bankaların ses tanıma sistemleri için büyük bir tehdit oluşturuyor.
BBC'nin Dolandırıcılık Güvenli Haftası etkinliğinde tüketici savunucusu Martin Lewis, bu artan ses dolandırıcılığına dikkat çekti. Lewis, kendi sesini klonlayarak farklı ifadeler oluşturdu ve meslektaşları bu seslerin arasındaki farkı anlamakta zorlandı.
Lewis, sesli kimlik sistemi olan bankasını arayarak klonladığı sesiyle kendisini tanıtmayı denedi. Birçok banka, telefon bankacılığında 'Voice ID' veya 'Sesim Şifrem' gibi sistemler kullanıyor. Lewis, Santander bankasını aradığında, bankanın otomatik yanıtı sesini şifre olarak kullandığını onayladı.
Benzer bir denemeyi Halifax bankasında da gerçekleştiren Lewis, yine başarılı oldu. Bu durum, yapay zeka ile klonlanmış seslerin yüksek kaliteli bir ses kaynağı gerektirmediğini göstermiştir.
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Bilişim Teknolojileri Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık, "Bu durum çok korkutucu. Klonlanmış bir sesle bankaları kandırmak bu kadar kolay olmamalı. Bu olay, bankalar ve diğer kurumların güvenlik sistemlerini yeniden gözden geçirmesi gerektiğini gösteriyor," dedi.
Prof. Dr. Kırık, bir dolandırıcının sizin sesinizi klonlayarak bankanızı arayıp hesaplarınıza erişmeye çalışmasının mümkün olduğunu vurguladı. "Bu, biyometrik güvenlik yöntemlerinin yanı sıra sesli kimlik doğrulamanın da güvenliğinin sorgulanmasına neden oluyor," dedi.
Klonlama yöntemleri, Türkiye'de de benzer riskler barındırıyor ve önlem alınması gerektiğini belirten Kırık, bankaların bu tür dolandırıcılıklara karşı çok katmanlı güvenlik sistemlerine geçiş yapması gerektiğini ifade etti. Özellikle biyometrik doğrulamanın yanı sıra SMS veya mobil uygulamalarla çift faktörlü kimlik doğrulamanın zorunlu hale getirilmesi gerektiğini belirtti.
Ses klonlama teknolojisinin kötüye kullanımının, insanların güvenlik algısını zedeleyerek dijital dünyada büyük bir güvensizlik yaratabileceğine dikkat çeken Kırık, dolandırıcılık senaryolarının duygusal bir panik yaratabileceğini ve yaşlı bireylerin bu yöntemlere daha açık olabileceğini belirtti.
Sonuç olarak, ses klonlama yolu ile gerçekleştirilen dolandırıcılıklar, insanların hem maddi hem de manevi olarak ciddi zararlara uğratabilecektir. Kırık, yaşanan sorunların hukuki boyutunu da değerlendirerek, dolandırıcılık durumunda hemen ilgili şirketlerle iletişime geçilmesi gerektiğini belirtti.
Ses klonlama teknolojisinin gündelik yaşantımızda nasıl potansiyel bir tehdit oluşturabileceğini gözler önüne seren bu olay, bireylerin dijital güvenliklerine daha fazla önem vermesi gerektiğinin bir işareti olarak kabul edilebilir.