Bilim

Maratonun bilinmeyen faydaları ortaya çıktı! Uzmanlar açıkladı

2025-04-05

Yazar: Ahmet

İnsan beyninin sırlarla dolu dünyasına yeni bir bilgi eklendi. İspanya'da yapılan çığır açan bir araştırma, maraton koşucularının beyinlerinin, uzun süreli fiziksel efor sırasında enerji ihtiyacını karşılamak için alışılmadık bir strateji geliştirdiğini ortaya koydu.

Bilim insanları, bu keşfin dayanıklılık sporlarının beyin üzerindeki etkilerini anlamada devrim yaratabileceğini belirtiyor. Madrid'deki Complutense Üniversitesi'nden nörolog Dr. Carmen Fernández önderliğinde yürütülen çalışma, maraton koşucularının beyinlerini detaylı bir şekilde inceleyerek gözlemlerde bulundu.

10 şehir ve dağ maratonu koşucusunun beyin taramaları, koşudan önce, hemen sonrasında, bir hafta sonra ve iki ay sonra olmak üzere dört farklı aşamada incelendi. Manyetik rezonans görüntüleme (MRI) teknolojisiyle elde edilen veriler, dikkate değer sonuçlar ortaya koydu.

Maraton sırasında beyindeki miyelin seviyelerinde belirgin bir azalma yaşandığı gözlemlendi. Miyelin, sinir hücrelerini koruyan ve beyindeki bilgi akışını hızlandıran yağ bazlı bir yapı. Normalde bu yapının enerji kaynağı olarak kullanılması beklenmezken, araştırma, aşırı fiziksel yüklenmelerde beynin miyelini bir tür “yedek yakıt” gibi devreye soktuğunu gösterdi.

Dr. Fernández, “Bu, beynin hayatta kalma mekanizmasının inanılmaz bir örneği. Maraton gibi zorlu bir etkinlikte, enerji tükenirken beyin kendi kaynaklarını feda ederek koşucuyu ayakta tutuyor” dedi.

Beyin Sınırları Zorluyor

Araştırmaya göre, miyelin kaybı özellikle motor koordinasyon ve duygusal dengeyle ilgili beyin bölgelerinde yoğunlaştı. Koşudan hemen sonra gözlemlenen bu düşüş zamanla toparlanıyor ancak tam normale dönüş iki ayı bulabildi.

ABD'deki Stanford Üniversitesi'nden nörobilim uzmanı Prof. Andrew Huberman, bu bulguları “çığır açıcı” şeklinde nitelendirerek, “Beynin bu adaptasyonu, dayanıklılık sporcularının 'duvara çarpma' dediği o kritik anı açıklayabilir. Enerji arayışı, sinir sistemini geçici olarak yeniden şekillendiriyor” yorumunda bulundu.

Araştırmacılar, miyelin kaybının bilişsel veya davranışsal sonuçlar doğurup doğurmadığını henüz netleştiremedi. İngiltere'deki Oxford Üniversitesi'nden spor fizyolojisi uzmanı Dr. Sarah Thompson, “Bu durum, beynin olağanüstü bir esneklik sergilediğini gösteriyor. Maraton koşucuları, sadece kaslarıyla değil, sinir sistemleriyle de sınırları zorluyor” diyerek konuya dikkat çekti.

Dayanıklılık Sporlarına Yeni Bir Bakış

Bilim dünyası, bu keşfin dayanıklılık sporlarına hazırlık ve iyileşme süreçlerini yeniden tanımlayabileceğini düşünüyor. Dr. Fernández ve ekibi, miyelin değişimlerinin sporcuların performansını nasıl etkilediğini anlamak için daha geniş çaplı araştırmalar planladı. Bu bulgular, beyin sağlığı ve enerji metabolizması üzerine çalışan uzmanlar için de yeni bir araştırma alanı açabilir.

Uluslararası Spor Bilimleri Derneği'nden Dr. Michael Berger, “Maraton koşucularının beyni, insan fizyolojisinin sınırlarını anlamak için eşsiz bir laboratuvar sunuyor. Bu, sadece sporcuları değil, nörolojik dayanıklılık üzerine çalışan herkesi ilgilendiriyor” şeklinde konuştu.

Maratonun sadece bir fiziksel mücadele olmadığı, aynı zamanda beynin hayatta kalma sanatını sergilediği bir arena olduğu bir kez daha kanıtlandı. Bilim insanları, bu gizemli organın dayanıklılık karşısındaki tepkilerini anlamaya devam ederken, koşucuların attığı her adım, insan potansiyelinin sınırlarını bir kez daha sorgulattı.

Ek olarak, maraton koşmanın, stres yönetimi, zihinsel dayanıklılık ve genel ruh hali üzerindeki olumlu etkileri nedeniyle sporcuların sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik açıdan da güçlenmesine yardımcı olduğu belirtiliyor. Bu durum, maratonun hem fiziksel hem de zihinsel sağlık için önemli bir aktivite olduğunu ortaya koyuyor.