Bilim

Prof. Dr. Naci Görür: Marmara'da 30 Yılda Depremin Olma Olasılığı Yüzde 47!

2024-10-09

Yazar: Yusuf

Kocaeli Sanayi Odası (KSO), Gebze ilçesindeki Bilişim Vadisi'nde düzenlediği '5. Proses Emniyeti Sempozyumu ve Sergisi'nde, Prof. Dr. Naci Görür misafir konuşmacı olarak yer aldı. Deprem araştırmaları ve tehditleri üzerine önemli açıklamalarda bulunan Görür, Marmara Bölgesi için ciddi uyarılarda bulundu.

Prof. Dr. Görür, "Marmara'da 30 yıl içinde depremin olma olasılığını yüzde 47 olarak öngörüyorum. Bu bir şaka değil!" dedi. Marmara Bölgesi'nin Türkiye ekonomisi ve geleceği için ne denli kritik bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Görür, bölgedeki olası bir depremin Türkiye'nin tamamını derinden etkileyeceğine dikkat çekti.

Görür, "Eğer Marmara Bölgesi çökerse, tüm Türkiye dizüstü çöker. Bu durum, ülkemizde siyasi ve idari bağımsızlık açısından büyük bir tehdit oluşturur." şeklinde konuştu.

Marmara Bölgesi'nin Türkiye'de üretilen gayrisafi milli hasılanın yaklaşık yüzde 60'ını oluşturduğunu belirten Görür, bu bölgenin ekonomik dayanıklılığının sürdürülmesi gerektiğini ifade etti. "Bu bölge olmazsa, Türkiye kendi kendini besleyemez. Anadolu'nun İstanbul'u beslemesi, tam anlamıyla bir hayal. Sürekli üretim içinde olması gereken Marmara, ülke ekonomisinin belkemiğidir," dedi.

Görür, ayrıca Marmara Bölgesi'nde beklenen depremin etkilerinin, Güneydoğu'daki 11 ilde meydana gelen depremlerden daha yıkıcı olacağını vurguladı. "Ülkemizdeki enflasyon oranını düşünemiyorum bile. Eğer beklenen büyük deprem olursa, bu hem sanayi hem de ticaret yaşamını olumsuz etkiler. Emeklilerin geçim kaynağına bile zarar verecek bir duruma neden olabilir," şeklinde konuştu.

Son olarak, Türkiye'nin bu duruma karşı daha fazla hazırlık yapması gerektiğini ifade eden Görür, "Marmara'da muhakkak bir deprem olacak. Tarihsel verilere göre ortalama 250 yıl süreyle bu fay hattında deprem gerçekleşiyor. 1766 yılından beri bu bölgede büyük bir sarsıntı olmadı ve bunun artık olması kaçınılmaz," dedi.

Sonuç olarak, uzmanlar, Marmara Bölgesi'nde beklenen olası bir depreme karşı toplumun duyarlılığının artırılması gerektiğini ve devletin gerekli önlemleri alması gerektiğini savunuyor. Eğer toplum bu tehlikeyi görmezden gelirse, sonuçları ağır olabilir! Bu nedenle her bireyin afet ve deprem bilinci kazanması büyük önem taşıyor.