İstanbul'da ünlü bir börek markasını taklit eden bir firmanın ürettiği börek harcında kanatlı et ve sakatat tespit edildi. Özellikle pide, lahmacun ve pizza harçlarının içerisine sürekli karıştırılan bu sağlıksız malzemeler, kamuoyunun gündemine gelmeye başladı. Peki, bu firmalar neden böyle bir yol seçiyor ve bu durum sağlığa ne gibi zararlar veriyor?

Tarım ve Orman Bakanlığı, taklit ya da taşıma yapılan ürünler listesini yayınladıktan sonra, birçok firmada hileler tespit edildi. Bu durumda, şüpheli ürünlerin nerelere şikayet edileceği de sorgulanmakta. Gıda Mühendisi ve Denetim Uzmanı Nurten Sırma, konuyla ilgili açıklamalarda bulunarak, İstanbul'daki pek çok börekçinin aynı isimle sahada olduğunu belirtti. Ancak, her dükkanın kendi gıda güvenliği sorumluluğu olduğu unutulmamalıdır.

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın güncellediği listede, bazı börekçilerin harçlarında kanatlı et ve sakatat tespit edildi. Bu durum, yasal bir uygulama olmamakla birlikte, köklü markalar arasında ticari zararları da beraberinde getiriyor.

Peki geleneksel lezzetlerin yerini almaya başlayan bu sahtekarlıkların altında yatan başlıca sebep nedir? Gıda güvenliğini sağlamanın yanı sıra, maliyetleri düşürmek amacıyla kalitesiz malzemeye yöneldiği görülmektedir.

Börek sağlığı tehdit eden bu tür sahte ürünler, aslında insanların bilerek ve istenirken sattığı gıdaların içerisine gizlice karıştırılıyor. Ancak dikkat çekici olan, bu ürünlerin hijyenik koşullarda yapılıp yapılmadığı ve kullanılan malzemelerin sağlıklı olup olmadığıdır. Bu durum tüketicilerin sağlığını riske atıyor.

Son olarak, yapılan denetimlerde, kanatlı etlerin etten ziyade sakatatlarla karıştırılması, gıda güvenliği açısından tehlike oluşturuyor. Çünkü sakatatların raf ömrü eti göre daha kısa ve sindirimi daha zor. Dolayısıyla, bu tür hilelerin yaygınlaşması, gıda kaynaklı hastalıkların artmasına neden oluyor.

Böyle bir durumda, tüketicilerin dikkatli olması ve güvenilir tesislerden alışveriş yapması gerekiyor. Özellikle ürün ambalajlarındaki işletme kayıt numaraları takip edilerek güvenilir ürünlerin tercih edilmesi doğrudur. Ayrıca, Tarım Bakanlığının son güncellediği sahtecilik yapan 43 marka da aynı kişilere ait. Vatandaşların bu durumu dikkate alarak, alışveriş yaparken daha dikkatli olması gerekiyor.

Tüketicilerin yanı sıra, bu konuda denetimlerin de artırılması gerekmektedir. Zira, sağlığa zarar veren bu tür olayların gelecekte yaşanmaması adına, etkili önlemler alınması şart. Ayrıca, hileli zeytinyağı ve diğer gıda ürünlerinin de denetim altına alınması, toplum sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır.