ABD'nin yeni başkanı Donald Trump, orduda görev yapan transseksüel personelin görevlerinden ayrılmasına neden olacak bir yasa tasarısını gündeme getirdi. Bu karar, çoğu uzun yıllardır orduda hizmet eden askeri personeli doğrudan etkileyecek.

Mevcut Başkan Joe Biden döneminde, bu tür bir yasağın yürürlükten kaldırıldığını belirten kaynaklar, Trump yönetiminin farklı bir yaklaşım sergileyeceğini ifade ediyor. Trump'ın planları hakkında bilgi veren bir yetkili, “Ordunun personel ihtiyacının kritik olduğu bu dönemde, transseksüel bireylerin görevlerinden alınması büyük bir hata olacaktır” dedi. Pentagon'un gizlilik politikaları nedeniyle, orduda görevde bulunan transseksüel sayısını kesin olarak bilmek zor olsa da, 2021 yılında cinsiyet disforisi (cinsiyet uyumsuzluğu) yaşayan yaklaşık 2.200 askerin belgelendiği biliniyor. Orduda toplamda 1,3 milyon aktif görevde bulunan personel bulunuyor.

Büyük Bir Kriz Kapıda!

Trump’ın oluşturmayı planladığı yeni düzenlemelerin, orduda büyük bir askere alma krizi yaratacağı öngörülüyor. Modern Military Association of America'nın İcra Direktörü Rachel Branaman, “Trump’ın transseksüel personeli ordudan atma girişimi, hem ordunun hazırlık durumunu düşürecek hem de düşmanlarımıza karşı Amerika'nın savunmasız olduğunu gösterecek” diye belirtti. Branaman, “15 binden fazla askerin görevden alınması, zaten hedeflerin gerisinde kalan ordunun savaşma kabiliyetini daha da olumsuz etkileyecektir” şeklinde konuştu.

Bu durum, sadece asker kaybıyla sınırlı kalmayacak; pek çok deneyim ve liderlik kaybının yanı sıra, yerine getirilecek eğitim ve yeniden alım süreçleri de maliyetli hale gelecektir. Askeri çevreler, bu değişimin ordunun işleyişine kadar birçok alanda olumsuz etkiler yaratabileceği görüşünde.

Savunma Bakanı Tartışmalara Açık İsim: Pete Hegseth!

Trump'ın savunma bakanı olarak aday gösterdiği isimlerden biri 44 yaşındaki Pete Hegseth oldu. Hegseth, ordudaki liderlerin yeterince "erkek" olmadığını ve bazı sorunların göz ardı edildiğini dile getirmişti. Kendisi, transseksüel askerlere yönelik tıbbi hizmetlerin gereksiz bir harcama olduğunu savunuyor ve bu bakış açısıyla pozitif bir değişim sinyali vermiyor.

Orduda görev yapan trans bireyler, eğer yeni yasa yürürlüğe girerse, yalnızca kişisel hayatlarında değil, ordu içindeki dinamiklerde köklü değişikliklerle karşı karşıya kalacaklar. Ortaya çıkacak sorunların, hem bireyler hem de silahlı kuvvetler açısından ciddi sonuçlar doğurabileceği düşünülüyor.

Sonuç Olarak...

Yeni yönetimin bu planları, orduda sadece operasyonel değil, insani anlamda da birtakım zorluklar meydana getirebilir. Ordunun geleceği ve personel politikaları üzerindeki tartışmalar daha da derinleşirken, bu durumun hem iç hem de dış politika üzerindeki yansımaları merakla bekleniyor.