Dünya

Türkiye'den İsrail'e Titretecek Hazırlık! 5 Ülkeyle Ortak Savunma Projesi Gündemde...

2024-10-05

Yazar: Ayşe

Türkiye, Gazze ve çevresindeki artan tehditlere karşı uluslararası arenada gösterdiği mücadelenin yanı sıra sahada da konsept değişikliğine gidiyor. Kıbrıs, Ürdün, Mısır, Irak ve Suriye'yi kapsayan çok boyutlu bir savunma ve güvenlik konsepti için harekete geçen Türkiye, bölgedeki güvenlik durumunu güçlendirme hedefiyle önemli adımlar atıyor.

Ülke ile arasında 268 kilometrelik bir kara mesafesi bulunan İsrail'in, geçmişteki sınırları sistematik olarak ihlal etmeye devam etmesi, Türkiye'nin güvenlik stratejilerini yeniden gözden geçirmesine neden oldu. Türkiye, İdlib, Lazkiye-Hama-Halep hattında potansiyel İsrail saldırılarına karşı stratejik bir savunma kalkanı kurma çabası içerisinde.

Bölgedeki radar, uçaksavar ve kara füzeleri ile donatılmış İHA-SİHA filolarıyla birlikte güvenli koridor oluşturma hedefindeki Türkiye, aynı zamanda İsrail'in Golan'daki faaliyetlerini yakından izlemeye aldı. İran, Ürdün, Suriye ve Irak ile birlikte bölgesel koruma kalkanı oluşturma hedefi doğrultusunda Türkiye, en az 70-80 bin kişilik bir kara gücü oluşturmak amacıyla çalışmalar yürütüyor. Bu bağlamda Rusya'nın da sürecin paydaşları arasında yer aldığını belirtmekte fayda var.

İsrail ise, Batı destekli stratejileri doğrultusunda Golan stratejisi kapsamında Suveyda, Kuneytra, Humus ve Haseke hattında bir koridor açma planları yapıyor. Güvenlik kaynakları, bu bölgenin 100 yıl önce Davut Koridoru olarak planlandığını ve günümüzde Ürdün, Lübnan, Suriye ve Irak'ı kapsayacak şekilde genişletildiğini ifade ediyor.

Siyonist projelerin, bölgedeki ülkelerin parçalanıp büyük çaplı değişimlerle İsrail'e bağımlı yapılar haline dönüşmesine neden olması bekleniyor. Aynı zamanda, İsrail'in Litani Nehri'ni geçici tampon bölge haline getirme çabaları devam ederken, kurulacak kukla devletçiklerle Nil ve Fırat arasında "vadedilmiş topraklar" hayalini gerçekleştirme çabaları sürdürülüyor.

Türkiye; siyaset, askerî bürokrasi ve istihbarat alanında sahadaki tehlikeleri gündeme getirerek bölgedeki muhatapları ile paylaşımda bulunuyor. Planlanan 70-80 bin kişilik donanımlı askerî güç, özellikle İslam dünyasında büyük çapta moral kaynağı oluşturacak ve Arz-ı Mev’ud hedeflerinin gerçekleştirilebilmesi için zemin hazırlayacaktır.

Türkiye'nin kurmaya çalıştığı askerî-siyasi paktta Suriye Millî Ordusu'nun özel bir önemi bulunuyor. İsrail'in artan işgal adımları, Kahire-Ankara ilişkilerinde pozitif bir rol oynarken, benzer bir normalleşmenin Şam-Ankara arasında da gerçekleşmesi bekleniyor. Bu gelişmeler, bölgedeki güç dengelerini değiştirecek önemli bir etki yaratma potansiyeline sahip.